sabah kaltım yataktan çorabım ağzımda. çorabımın ne işi var ki ağzımda? hadi onu bırak bilgisayar sandalyemi yatağıma kim kelepçeledi? yoksa ben mi yaptım bunu? ya ben yaptıysam, ya gece sandalyeyle aramda bir yakınlaşma olduysa? hatırlayamıyorum. hatırlayabildiğim tek şey dün akşam çok fazla ballı süt içtim ve sonrasında kendimi kaybettim. aman tanrım! düşüncesi bile korkutucu. yoksa sevgili yastığımı sandalyem ile mi aldattım?
hemen üzerimi giyinip sokağa fırladım. bir çay içip kendime geleyim diyerek köşedeki kahveye girdim. beni gören kahve halkının tipi birden değişti.önce kasıldılar sonra ınının demeye başladılar. kahvedekiler ınının diyor, ınının ınının ınınının...sonradan öğrendim ki burası kahvehane değil ınınınlıları koruma ve yaşatma derneğiymiş.
kahvehaneden çıkıp yola fırladım. minibüse binmekti amacım. ama istikamet şaşırıp minibüsçüye bindim. adam koltuğun altından çıkardığı kalasla kovaladı beni kilometrelerce.
eve zor attım kendimi. nefes nefese kalmıştım.
şimdi pc min başında oturuyorum. sandalyemde çok seksiymiş bu arada. ballı süt içeyim bari.