Seyrine kapılmışken yağmurun, her defasında kendimi aslında gerçek olmayan yerlerde bulurum. Kimi zaman en sevdiğimin yanında kimi zaman geçmişin ortasında. Yani bir defa beyaz bir defa siyah. Bu denge halihazırda hiç bozulmadı. Gelgelim bu geceye, bu satırları karalarken ben, sessizliğin en kuytu sokağında bulunan siyah renkli, hafif kırık bir kaldırım taşına oturmuş uzun uzun susmaktayım insanlara. Suskunluğumda gizlenmiş çıglıklara kulak veren kimse, anlamıyor, anlatmak istediğimi. Onlar ki belli çerçeveler içerisinde sınırlamışlar algılarını. Ve en büyük korkuları anlamak olmuş diğer insanları. içimde dünden kalan son birkaç parça umudu da sömürdü artık insanlık. Nihayet bana kalan ancak yalnızlık. Nihayet yere düşen her yağmur damlasında kaybolurken bu gece, bu yerde, yaşamak bir ukte olarak kaldı içimde.
- velhasıl kelam, yağmur edebiyata ilhamdır.