istanbulun en turistik yerlerinden birinde, Sultanahmet'te bombalar patlıyor, insanlar ölüyor ve bilin bakalım ne oluyor?
Yayın yasağı getiriliyor.
Paris patlamasında insanlar birlik oldu bizim acımız umursanmadı diyenler susuyor.
Sesini çıkaranların bir kısmının sesi kesiliyor, diğerleri de zaten kim ölmüş diye soruyor.
Patlamalarda onlarca insanin öldüğü, toplumun büyük bir kısmının bu olaylara sessiz kaldığı ve katillerin sorgulanmadığı bi Ortadoğu ülkesi olma yolunda hızla ilerleyen bir Türkiye var ortada.
Ülkenin doğusunda çocuklar ölüyor dediği için bi kadın terörist, kadının 2 dakika boyunca konuşmasına izin veren, ülkenin birliği bozulmasın, çocuklar ölmesin diyen bir sunucu da terör yandaşcısı olarak damgalanıyor, mahkemeye veriliyor ve sosyal medyada uğramadığı hakaret kalmıyor.
Göte göt diyemeyen, diyenin de yargılandığı bir memleketimiz var artık.
Telefonla bağlanan ve 2 dakika konuştu diye binler kadının bulunmasını ve yargılanmasını (?) istiyor. Binleri öldürenler umursanmıyor iki dakika sonra unutuluyor.
Neden ölmüş, kim yapmış, insanlar ölmesin, bombalar patlamasın çocuklar ölmesin diye soracaklarına, sorgulayacaklarına ölen kimmiş ki, bizden değilse iyi olmuş diyenler gittikçe çoğalıyor.
Kim hatırlıyor bugün Ankara'yı, Suruç'u, Roboski'yi, kim hatırlayacak yarın Sultanahmet'i?
Katliamlar unutuluyor, ölen insanlar hiç yokmuş gibi yaşamaya devam ediliyor.
Attığı takımın en güzel golünü saniyesine kadar hatırlayan, karşıt takımın yediği golleri yıllarca sayan, yapılan yolları, havalimanlarını unutmayan ve her fırsatta hatırlatan milletimiz her katliamı anında unutuyor, haksızlığa gözünü yumuyor.
Zararlar kendilerine dokunmadığında, güzellikler onlara yaramadığında yok sayan insanlardan oluşan bir toplum gelecekte ne kadar sağlıklı adımlar atabilir, insanlığa ne denli bi katkısı olabilir oturup düşünmeli ve sorgulamalı.
Bu insanlar cahil! okumamış! onda böyleyiz bu haldeyiz diyorsunuz ama cahil insan okumayan değil; görmeyen, duymayan, sesini çıkarmayan insandır. Cehalet unutmaktır.
Duvarda asılı diploma sizi ne cehaletten kurtarır ne de refaha ulaştırır. Cehaletten kurtulmadıkça da ne adalet gelir ülkeye ne barış ne de özgürlük.