ben oldum

entry7 galeri
    3.
  1. En çok da kalbim acıyor. Hala acımasının bir anlamı ya da açıklaması var mı, bilemiyorum.
    Sanki bıçağı saplayan tenime, etime, kalbime değil de, nefretine, kinine, öfkesine saplamış ama yanlışlıkla tenden-etten-bedenden oluşan bana ucu değmiş, hızını alamayıp içime, taa kalbime kadar ulaşmış. Sonra belli-belirsiz, mesafeli-mesafesiz, isabetli-isabetsiz, kinli-merhametli, korkulu-cesaretli, her şeyin iç içe geçmiş içreliğinde savruk gelen bir iki darbe daha.
    Ben yere yığılırken de patlayarak göz yuvasının çevresinden neredeyse fışkıracak o iki kocaman nefret yeşilini gördüm. Bedbinliği ve biçareliği akıyordu buram buram; ve pek tabii hudut tanımaz, sınır bilmez, aman vermez nefreti.

    Eril bir ölüm geldi yanı başıma. Benimle pazarlık yapacaktı, oturtup beni masanın bir ucuna, hayatta kalmamı sağlaması için benden bir şeyler kopartacaktı, besbelliydi bu. Amacı canımı almak değil, onu bana bağışlamaktı. Ne komik değil mi?
    Benden olanı benden almadan, yine bana vermesi...
    Nasıl bir kudretse o anın efsunu, her şeye itaatkâr ve kanaatkâr yaklaşıyorsunuz. Çaresiz, bir ölümlü olarak kabul ettim bir ölümsüzün, hem de hükümsüz bir gönüllünün teklifini. Ben kabul ettim etmesine ama, acımasız âdemden olma insan kabul etmedi hayatta kalmamı.

    Girift bir haliyet-i ruhiye olduğunu söyleyebilirim aslında kolayca. Nasıl ki o keskin bıçağın sessiz intikamı girdiyse kalbimin içine, öyle karışıverdi her şey bir diğerine... izbe bir yerde, neden öldürüldüğünü bilmeyen yatan cansız vücudum, başında bekleyen şaşkın maneviyatım ve yeşil nefret akıtan katilimin silueti.
    Her şey, bir diğerinin içinde, her şey bir o kadar ötekinin dışında. Ne içtekini tamamlayabiliyorum, ne dışındakini içindekine aktarabiliyorum. Yalıtımsız bir gerçek-dışılık ve ben onu orada gerçeğe dönüştüremiyorum.

    Canfeza gözler ile, son defa baktım gökyüzüne. Semada on beş kadar ebemkuşağı renkli balon havaya alelacele savrulmuş, sanki uzayın boşluğuna randevularına yetişmeye çalışır gibiydiler.

    En son hatırladığım bu işte.
    1 ...