Annelerin hepsi böyle mi?
Kendime sabahtan beri sorduğum soru bu. Kimse istemez evladının kötülüğünü, saçına dahi zarar gelmesini...
O mutlu olsun der, hangisi iyiyse o olsun der, kızı icin hayırlısını ister. O kız kaç yaşına gelirse gelisin daha benim bebeğim der. Böyle diyorlardı anneler için, ben böyle bildim onları, annemi de...
Hayal kırıklığı insanı ansızın omuzlarından yakalar. Yavaş yavaş kollarını sarar. Sen çırpınırsın, kaçmaya çalışırsın ama ne yazık ki geç olduğunu tüm bedenin kırıklıklarla sarıldığda anlarsın. Her ne kadar kabul etmesende...
Ben anne(m)e çaresizim. Ona karşı hayal kırıklığım büyük. Unutmayacağım şey 8 ocak darbesi olacak ona dair. Bu tarihi hiç unutmayacağım anne. Önceden kalbimin devletine yaptığın sömürüleri bile unutacağım bu darbenle. Ruhumun milliyeti bunu hiç affetmeyecek. Ama şu özerk olan kardeşlerime de kızgınım, kırgınım, üzgünüm... Ama onlarda suclu. Hep teslim oldular, hiç bir zaman birlik beraberlik icinde mücadele etmediler. Ben onlar için savaşırken bana arka çıkmadılar. Simdi kaybeden ben miyim?
Sanmıyorum. Dedim ya hayal kırıklığım büyük. Ama bırakacak beni bunlar biliyorum.
Kayebeden varsa o siz de değilsiniz. Kaybeden?...