bir kadın için iffetin, ahlakın, şerefin, çilenin ve analığın sembolü değil de nedir imran'ın kızı ve harun'un temiz kız kardeşi meryem...
cebrail, kusursuz ve mükemmel bir erkek şeklinde o'na görünüp karşısına dikildiğinde; "Allah’tan korkup haramdan sakınan bir kimse isen çekil yanımdan" dedi.
cebrail o'na, allah'ın selamını ve buyruğunu iletip; "Ben ancak Rabbinin sana gönderdiği bir elçiyim, sana temiz bir oğlan bağışlamak için geldim" dediğinde, meryem yine korkup ikinci bir iffetlilik göstererek; "Bana bir erkek dokunmamışken, ben kötü bir kadın da değilim, nasıl oğlum olabilir?” dedi.
cebrail "haklısın" dedi... "ancak rabbin buyurdu ki; bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, karara bağlanmış bir hükümdür" derken ruh üflenmişti meryem'e, hüküm gerçekleşmiş ve meryem hamile kalmıştı.
birinci etapta bir kadın için iffetin ve ahlakın sembolü dediğimiz meryem'in, ikinci etapta çilesi başlayacaktı. hamile ve çaresiz bir kadının yapayalnız kendini saklaması, kimsenin kendisine inanmayacağından korkması ve oğlunu kucağına alıp eve döndüğünde herkesin o'na kötü gözle bakıp aşağılaması...
hakikaten beni en çok etkileyen kıssalardandır meryem kıssası. hele ki isa'yı doğururken; "keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim" demesi insanı ağlatır.
allah her kadına meryem gibi iffetli olmayı nasip etsin, etsin ki isa gibi şerefli oğlanlar, kendi gibi iffetli kızlar doğursun.
tabii bu arada modern toplumun oyuncağı olmuş genç neslimiz, nikahın ve bekaretin önemsizliğini savunsun...