adı üstünde onurun ulusal olana ait olan kısmı. onur aşağı yukarı saygı, şeref, itibar, özsaygı anlamına geliyor. ulusal onura dönersek ulusun şerefi, itibarı, özsaygısından bahsetmiş oluyoruz. vizigot, ulusal onurdan bahsederken vizigotların itibarından bahsediyordur...
buraya, bizim mahalleye dönersek. türkiye'de ulusal onur kelimesi çok kuvvetlidir efendim. bir kere birisi çıkıp "ermeni soykırımı var" dedi mi kesinlikle ulusal onur kabarır, hatırlatılır. mesela bir herif çıkıp "sabiha gökçen ermeni'dir" derse bu asla ulusal onura yedirilmez. herkes tarih boyunca nasıl onurluca yaşadığımızdan, bu onurun bizden başka kimseye de ait olmadığından bahseder. tarih derslerinde hep bu anlatılır...
amma velakin ulusal onur derken eğer ki aklınıza genel anlamda bir onur kavramı geliyorsa yanılmaktasınız. ülkemizde bahsedilen ulusal onur, garibana, daha güçsüze karşı sivrilirken, güçlü olana gelince lafı dahi edilmez. mesela ekonomiyi imf yönetebilir, abd kafaya çuval geçirebilir, 12 eylül için "bizim çocuklar başardı" diyebilir ve ya "çabuk çıkın" emri ile bir orduya nasıl hareket edebileceğini söyleyebilir. bunlar ulusal onur kontenjanına dahil değildir. zaten onur dediğin hiç güçlü olana kabarır mı?
işte böyle bir şeydir ulusal onur.
not: nazım hikmet hani şiirinde de bahsediyor ya, "amerika'nın yarı sömürgesiyiz" dediği için "vatan haini" ilan edildiğini... neyse. sustum.