yalnızlık

entry9521 galeri video40
    448.
  1. bir anda çırılçıplak kalışınız yalnızlığınız... üşürsünüz, mütemadiyen üşürsünüz... bütün sözlerin arifesinde tek başınalığınızla yalnızlığınızla dost olmaya çalışırsınız. yalnızlık hiçbir dost kadar yalnız bırakmaz sizi. siz döner dolaşır yalnızlığınıza sarılırsınız...

    unuttuğunuz onca zamanın hülasasında hiçbir kış bu kadar soguk geçmez. hiçbir geceyi öyle sarılarak geçirmezsiniz kendinize. üşümemek için kastıgınız kendiniz ve kaslarınızla uyanmak sabaha hep ağrılı olur... ne ağrılıdır akşamların gelmemesini istemek ve ne çelişkidir gecenin bitmemesini istemek; sırf yalnızlığınızın çıplak ve kanayan yerleri görünmesin diye...

    yalnızlık çürütür insanı. sevgisiz kalır insan, sevmeye aç iken sevgisiz kalan bünye darılır hayata ve aşka... sevme zamanı geldiğinde ise çoktan unutmuş olursunuz kalbinizin yerini...yalnızlık unutkan yapar hep... çiçeklerin adlarını unutursunuz, mevsimlerin adını, kitapların adını, dostlarınızın adını.. en çok kimi sevmiştiniz, unutursunuz... kendinizi unutursunuz en çok...

    yalnızlık dipsiz kuyularmış bazen o kuyularda sonsuza kadar unutulmak istediğiniz. bazen bir kırıntı güneş görebilmek, bir kuş sesi duyabilmek, bazen bir insan nefesi, gözüne değebilmek için tırnaklarınızla duvarlara tutunup çıkmak istersiniz.
    yalnızlık kalıtsal olduğunda ve buna inandığında insan hiç geçmeyecekmiş gibi gelir... geçer mi, o da bilinmez... hiçbir bilinmeyenin olmadığı gibi... kalb-i güzergahında yalınayak yürüyen insanın ayağına artık batan hiçbir taş işlemez...

    yalnızlık ufalar insanı... sonra bir rüzgarla savrulur gider...
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük