Küçük esnaf işletmelerinin müşteriyi sahiplenme anlayışıdır.
Her hafta en az 3 tane vesikalık fotoğrafı akademik başvuru yapmak için postalamam gerekir diğer evraklarla. Bundan iki sene evvel mahallede bir fotoğrafçıda fotoğraf çektirmiştim, hep son bir fotoğraf kaldığında yenisini çektirmek yerine kalan fotoğrafı çoğalttırırdım.
Dün yine foto çoğaltma için gittim, esnaf abi yokmuş, bıraktım elemanına bir saat sonra da almak için tekrar gittim. Fotoğrafları aldım, bir dakika dedi, vesikalıklardan birini de büyütmüş, çerçeveye sığacak şekilde yapmış. Abi ben bunu istemedim ki dediğimde bu bizim hediyemiz dedi gülerek.
Dükkandan çıktığımda ilk dikkatimi çeken şey adamın bunca zamandır hep güler yüzlü olmuş olmasıydı. O yaptığı fazladan bir fotoğrafla batmadı, güler yüzlü olduğu için bir yanı da eksilmedi. Sağ olsun, hep o yol üzerinde dursun tabelası, umarım.
Bunu niye yazdım? Yabancılaşıyoruz azizim, ülke koskoca geneleve benzedi. işi biten kişi çekip gidiyor. Küçük şeylerle mutlu olmayı unutanlara garip geliyor gülümsemek, merhaba demek, selam vermek, teşekkür etmek. Buradan yola çıkarak şunu söylemek istiyorum; birlikte gülüp birlikte ağlamazsak hep birbirimizin acısına güler hale geleceğiz. Tahammül eşiğimiz en ufak yanlışta, hatada aşılmış olacak. insan önce kendine gülümseyecek ki başkalarını da mutlu etsin, sevincine üzüntüsüne dahil etsin.
Koca bir yıl geçti, asteğmenliği bitirdim, girdiğim sınavlardan iyi puanlar aldım ama en çok düşündüren olay tam da şu anda yakılıp yıkılan hayatlar varken, o fotoğrafçının gülümsemesi, düşünüp ( sen hep buradan alıyorsun mantığıyla ) hediye ettiği fotoğraf oldu.