- hep bir adım önde olmak nasıl bir duygu hiç düşündün mü?
+ pehh! boşversene bunu bile kendi bulamamıştır!
arkasına bakmadan gitmek istemişti yusuf o gün. ceketini alıp gitmesi gerekiyorken işkencecisinin o tüysüz kollarında buluvermişti kendisini. masmavi gün akşama dönerken fikrinin çatısına tutunamayan bir kaç söz geldi aklına. terk etmek bu kadar acı veriyorsa kavuşmak da bir o kadar mutlu etmeliydi insanları. mutluluk demişken oraya benden 2 gram mutluluk yazar mısınız? dönüşte ödiyecem.
-sonra kara bir his kapladı içimi aniden
+ ah hayatım ilacını almadın yine değil mi?
yusuf kendine kazdığı mezarların birine uzandı. toprak alsın canımı dedi. ölmek ona her zaman huzur vermişti. ölüm bir diğer hayatın başlangıcı ise doğum da o hayatın bir parçası olabilir miydi? kalbinin sıkıştığını hisseden her insan gibi davranmıyordu. bir bildiği vardı elbet. acısının panzehiri kendi içinde saklıydı. mavi bir gökyüzü hayal etti. sonra da köpükten bulutlar. ağzını açıp tam söyleyecekken bir gürültü koptu.
+gülşah kapandı al baksana fotolara
- olabilir napim şimdi!
+ ne bilim belki merak etmişsindir...
yusuf hiç merak etmediği kadar merak ediyordu artık.