müslümanların cevaplaması gereken sorular

entry14 galeri video3
    2.
  1. hepsine cevap verecek kadar vaktim var mı bilmem ama hepsinin cevabı bende var sevgili kardeşim. hadi 1. sorudan başlayayım:

    kuran da geçen meyveler hatta kuranda niye hep çöller var kardan niye bahsetmiyor gibi soruların genel cevabı:

    öncelikle kitabı baştan sona okudunmu bilmiyorum ben okudum onu belirteyim. şimdi bir hayal et. 600lü yıllar çölde bedevisin hayatında çöl kumu dışında çimeni bile görme ihtimalin çok az. bir peygamber gelseydi ve sana alp dağlarında geçen kıssalar kar tufanları anlatsaydı onun peygamberliğine nasıl bakardın? islama ilk olarak bir kaç kişinin inanması gerekiyordu ve tanrı burada belirli noktalarda yerel halkın anlayacağı imgeler koydu. bu yerel halka torpildi ama öyle bir kullanılmıştı ki bu imgeler kitabın evrenselliğine zarar getirecek şekilde değildiki. mesela kuranda zeytin ve incirin beraber anıldığı bir ayet var. bir ispanyol yada bir italyan bu ayeti okuduğunda "ulan bunlar ne" demeyecektir çünkü bütün akdeniz iklimi olan ülkelerde bunlardan var sadece arabistanda değil. bir japon çıkıp dese "ya kitapta italyanlara kıyak geçmişler suşiden hiç bahsetmemişler" olur muydu? sadece arap coğrafyasında olanlar değil kuranda geçen tüm meyvelere bakıldığında coğrafyanın ne kadar genişlediğini görürsün.

    akdeniz iklimindekiler konuyu anlarken kutuplardakiler zeytin ne acaba diyebilir ama kitap yemek tarifi kitabı değilki kardeşim! bu kitap coğrafya kitabıda değil edebiyat yada astronomi kitabıda değil! imgelere takılırsan her millet bu meyve niye yok derse sayfalarca meyve mi anlatılacaktı kitapta? sadece gönderilen millete has bazı yerel imgeler. ama cümleler bile evrensel. bak ayette "incire ve zeytine yemin olsun" diyor. imge yerel ama anlatmak istediği sadece araplara hitaben yada akdeniz iklimine sahip ülkerele hitaben değilki!

    özetle demek istediğim bu ifadeler öyle kullanılmıştır ki evrenselliğe zarar vermeden ama yerel halkın bildiği şeyler olmuştur.
    7 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük