londra

entry334 galeri
    194.
  1. Yaşadığım 4. gördüğüm 13. başkent... Geçen eylülde MEB YLSY bursiyeri olarak üç aylık bir dil kursu için gittim efendim. Hayatım boyunca hep ön yargılı olduğum bu memleket diyebilirim ki bu ön yargılarımı neredeyse tamamen yıkmıştır. Öncelikle günümüz dünya sisteminin kurulduğu yerdir. O sokaklarda yürürken insan 18. ve 19. yüzyılları çok iyi anlayabilmektedir.

    Şehrin en sevdiğim özelliği bilimum müzelerin ücretsiz olmasıdır. British Museum, National Gallery, Imperial War Museum, Science History Museum, Natural History Museum, National Maritime Museum, Tate Modern... Bunlar benim aklımda kalanlar ki hepsi ücretsizdir efenim. Bunun yanı sıra müzikaller ve tiyatro oyunları çok meşhurdur. En son Barbican'da Benedicth Cumberbatch Hamlet'i oynuyordu. Cahil odun bir adam bile bu şehirde birkaç ay itana ile gezerse fularlı bir entele dönüşebilir.

    Küçük bir dünya köyüne benzer. Her kültürden her mutfaktan bir şey bulmak mümkündür. Öyle ki harringay'de gökyüzü restaurant var. Yediğim en iyi ızgarayı orada yedim diyebilirim. Ayrıca Harringay her ne kadar bir krauzberg olmasa da Londra'nın Türk mahallesi denilebilir.

    Müzeler haricinde gezecek yerleri de pek çoktur efendim. Öncelikle Trafalgar meydanından Piccadilly Circus'a ordan da Westminster Bridge'e yürümek bana hep çok haz verirdi. Bir de akşamları London Bridge'e gidip ordan Tower Bridge'e yürümek... Ah ah hey gidi günler diyesi geliyor insanın. Bunun yanı sıra St. Paul katedrali ve ordan Tate Modern'e uzanan millenium bridge'e uğrayın derim. Portobello ve Camden da alışveriş için uğrayabileceğiniz yerler. Soho, China Town ve Leicester Square ise zaten merkezde hep içinden geçtiğiniz yerler olacaktır.

    Neyse özledim ama aklımda da bunlar kalmış, giderseniz Hyde Park'ın çimlerinde benim için de kitap okuyun...
    1 ...