saçmalamada sınır tanımamak

entry223 galeri
    151.
  1. atasözlerimiz ve deyimlerimiz kendi çapında bir mekan kısıtlamasına sahip. varsa yoksa deniz. bütün atasözleri denizde. denizden babam çıksa yerim'den tut, denize düşen yılana sarılır'a kadar. ne denizmiş be arkadaş! denizler babalarla, yılanlarla dolmuş. hani azıcık çeşit yaratır insan ama değil mi?

    samanlığa düşen babama sarılsa mesela... maksat, olay denizde geçmesin. samanlıktan babam çıksa da yerim. nedir yani. samanlıktan olmasa da ahırdan inek çıkıyor ve yemeyi biliyorsunuz. babanız gelsin. onu da yerim.

    yerim.

    denize düşen bana da sarılır o zaman.

    yeni saçma atasözleri aramak da denizde iğne aramaktan beter diyerek "deniz"li bir atasözü yaratayım istedim de olmadı.

    atasözlerimiz sve deyimlerimiz alt mekan kısıtlamasına sahip de değil. hayvan kısıtlamasına da sahip. mekanlar için nasıl deniz tercih edilmişse, hayvanlar için de "kedi" tercih edilmiş. "kedi götünü görmüş yaram var demiş" ten tutun, "kediye bokun kimya demişler üstünü örtmüş" e kadar...

    yani başka hayvan mı kalmamış? ben olsam ben de kendiminkini görsem "yaram var" derdim. deve de derdi, köpek de derdi. eğer ki kemiğin köpeğe özgü olması gibi "göt-popo" tabirinin de kediye olduğunu düşünseydik kabul edebilirdim bunu. şimdi kabul edemem... yoo dostum yoo! bana kediye göt dedirtemezsiniz...

    biraz kasarım ve: "kediye boynun neden eğri demişler, yaram var, demiş" derim. develer bana popolarını gösterirler. "nah" anlamında...

    aynısını atlara uyarlamayı denedim... benimki mecaz falan olmadı, gerçekten bir yaram oldu. o ne çifteydi be arkadaş?
    4 ...