ülkenin toplumsal yaşamından uzak duranlara çağrıdır. toplumsal yaşam alanları daralıyor, yığınları etkileyen sömürü düzeni gücünü her gün daha fazla gösteriyor. işte bu durumda bu düzenden yana tavır koymak için 2 şey gerekiyor: ya bir çıkarı olmak ya da hiçbir şeyin farkında olmamak. bu noktada gri yerleri ise çıkarı olup hiçbir şeyden haberi olmayanlar dolduruyor.
sokağa çıkın. emekçi dediğimiz kimselerin mahallerine, iş yerlerine gidin. tuzla'daki tersahanelere, tekel fabrikalarına, tekstil fabrikalarında çalışanlara ya da okullarda çalışanlara sorun. kokrmayın, sorun kime oy vermişler? büyük olasılıkla akp cevabını duyacaksınız. peki memnunlar mı? hayır. peki gene verecekler mi? böyle giderse evet. içi doldurulmayan orta sınıf hezeyanlarını duydukça vericekler akp'ye oy. ama sis perdelerini kaldırdığınız anda ayna da kendilerini gördüklerinde... işte o zaman neler siz düşünün.
not: eksi mi verdiniz? canınız sağolsun. maalesef dışarıda konuşmak lazım, ortaya mücadele koymak gerekiyor. emekçilerin, öğrencilerin, aydınların isteklerine gözlerinizi kapamak sadece ne kadar demokrat olabileceğinizi gösteriyor.
