her daim topu izafiyete atmaya örnektir..ona bakarsan , aşk nedir , herkesteki tanımı ayrıdır..ama eros yani latince aşk demek , üreme içgüdüsü demektir..diyeceksin ki bu tanımı kim yapmış , ben kabul etmiyorum..sen bilirsin..bu aşkın yok olduğu anlamına mı gelir ,hayır!
aşk kadar objektif ve sadece kişiyi bağlamayan konularda da , tanımı uzun vadede tartışırız..misal proudhon der ki , mülkiyet hırsızlıktır ben derim ki , mülkiyet hakkı özgürlüktür..ama herkesin çoktan malı mülkü varken , ben mülkiyet hırsızlıktır diye bi mülkiyet tanımı yapıp da komşunun bahçesini bozmaya kalkarsam o çok sığındığım "izafi tanımlar" teorisi bile beni kurtaramaz..
2 kere 2 dörttür.ancak dörtü , ikiyi ve çarpmayı tanımlarsak..yani şu an herşey belli tanımlar üzerinden anlamlanıyor..
"Laiklik, devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir."
tanımı budur laikliğin..kökeni latince laostan gelir , bize fransızcadan geçmiştir..bi kaç kelime oyunu , yok bu tanım bana uymadı demek , tanımı bozmaya mazaret değildir..