Bir kız düşünün, bir kız daha düşünün. Kızın birinin adı hande, diğerinin adı önemli değil. Adı önemli olmayan kız, bir erkeği seviyor. Hande ise, adı önemli olmayan kızı seviyor. Kız, Hande yi kırmayı hiç ama hiç istemiyor, ama ona karşı bir şey de hissetmiyor. Hande de bunu kabulleniyor ve sadece yanında kalmaya bile razı olduğunu söylüyor.Hande'nin kıza yazdığı şiirleri,sürekli elini tutmak istemesini,ettiği iltifatları,sadece kızı görmek için uzaklardan yanına gelmesini,kıza uzun uzun bakmasını saymazsak, Arkadaş oluyorlar. Bir gün yürürlerken bir şey oluyor. kızın ayakkabılarının bağcıkları açılınca, Hande dur diyor, eğilip bağcıkları bağlıyor. Kız, bu kibarlığı hiçbir erkekten görmediğini farkediyor. O an umutsuzluğa kapılıyor. Belki de erkekler böyle sevemezler diyor.Hande erkek olsaydı ne değişirdi diye düşünüyor,düşünüyor.. Hande de zaten sürekli erkek bedeninde doğsaydım nasıl olurdu diye hayal ediyor. Bazen insanların ruhları yanlış bedenlere uygun görülüyor. Bazen yaratıcı hata yapıyor. Belki de hata yapmayı seviyor. Ve Hande nin bedeni kendine yük oluyor. Kendine sığamıyor,ağlıyor.