lisedeyken dersimizin biri boştu. sınıf doluydu çünkü sınava hazırlanıyorduk herkes soru falan çözüyordu ben ise arkalarda bir yerlerde başımı sıranın üzerine koymuş uyumaya çalışıyordum. koridardan geçen bir bayan hoca sınıfa girdi ve "dersiniz boş mu arkadaşlar" dedi, işte "evet" falan denildi. bizlere; boş boş oturmayın, soru falan çözün, hiç değilse şiir okuyun "şair burada ne anlatmaya çalışıyor diye düşünün" falan dedikten sonra sessizlik oldu ve kapı kapandı. bende tabi sınıfın anarşik cool'u olarak başımı hiç sıradan kaldırmadan hocanın arkasından, orta parmağımı kaldırarak, " hocam peki şair burada ne anlatıyor" dedim ve sınıftan gelen taşakvari gülüşmelerle kafamı kaldırdığımda hocanın gitmediğini sadece cereyan yapmasın diye kapıyı kapattığını fark ettim ve ayağa kakıp ağzımdan çıkanları yakalamaya çalışırken, hocanın yanına gidip eline kapanarak özür diledikten, 1 kilo baklava aldıktan sonra ancak gönlünü almış bulundum.