siz hiç özgüvenim az yea diyen bi karı gördünüz mü. olsa olsa utangaç olur, çekingen olur. özgüven hep erkekten beklenen bir şey. çünkü en berbatı bile erkek izin verdiği kadar erkeği peşinden koşturabilir. koştursun da zaten, özgüven herkese lazım. erkeğe hitap ediyorum o yüzden. adam, bak. evet reddedilmek, karıların bakmaması falan çok acayip moral bozucu, can sıkıcı şeyler doğru. fakat, bir redle ya da hadi 15 red olsun, ya da daha fazla olsun. 20 karı peş peşe sizi reddetsin. sen evine döndüğünde ne yapacaksın. naptın bu güne kadar. düşün bakam. sik gibi kendini mala vuranlar, içenler, işinden okulundan elini çekenler. kendini amaçlarına veremeyip abuk subuk işler peşinde koşanlar, söyleyeceği sözleri yutanlar, iletişimi artık anlamsız bulanlar, hiçbir ego savaşının yaşanmadığı loser ortamlarda ancak mutlu olabilenler. ama her daim karılara dair bir umut içinde bulunduranlar, gülücüğe, kuyruk sallamaya, hatta vermeme ama azıcık ucundan göstermeye amı götü dağıtanlar. dönüştük bunlara evet. işi düşmedikçe bu adama hiçbir karı bakmaz. napsın amk bunu. sen olsan napardın bunu. lan şimdi insanlar en yakın arkadaşlarının derdinden bile sıkılıyor. bakın, dertliyken beraber olmak başka şeydir. birini derdin içinden çekip almak başka şey. ikincisiyle kimse uğraşmaz. bi kere dener en fazla. ı ııh. olmuyorsa zorlamaz, belki iyi niyetlisi varsa bi kere daha şansını dener.
lan akşam çıkmış eve gidiyorum. saat beş falan altıya geliyo. kafa yorgun ama vücut dinç. hadi diyorum şurda bi kafede bi kahve içeyim. geçiyorum bi masaya, manzarası şansıma göre en elverişli olanına. ama amacım kahve içmek ve orada en fazla yarım saatim var. e sik gibi de yalnızım. biraz teli kurcalıyorum. amacım zaten kafayı boşaltmak, şişirmek değil tele dalamam. izliyorum sağı solu. aa, evet bi kontak sağlandı. kaçamak bakışlar yakalandı evet. gülümsendi tamam. gülücüğe karşılık geldi ok. bak, allah belamı versin ki bu olayı o kadar çok yaşamıştım ki önceden. hiçbir adım atmazdım. sikerim aq, hiçbir zaman karısız kalmadım ama istiyorsa eğer o gelsin diye düşünürdüm. bazı konuşma girişimlerim de olmuştu. onlar da artık karşılıklı dil atacak boyuta gelmişliğinden işin. yoksa siksen gitmem. hele de ayıksam, yoohh ittirseler gitmem. neyse. kızlar çok güzel değil, ben de çok yakışıklıyım diyemem aklınıza bir şey gelmesin. orada var ya, saatlerce oturduğumuz olmuştu zamanında. karı kalkar sonra kalkarız, arada en az 100 150 metre uzaklık kalacak şekilde peşinden gideriz. orospular da bilir ha. bunların götünde bile gözü olur. kendi götünde yoksa arkadaşının götünde vardır, o görür. bundan sonrası sikko sikko takip süreçleri. tam konuşacam dersin karı evine girer. iyi ki de girer. aha sorun da burda işte. karı girmese ne olacak. sıçıp sıvayacan. rezil edicen kendini. lan bu saltanat soyundan mı geliyor da sen peşine düşüp konuşma fırsatı kolluyon. kolluyon bi de o fırsat eline geçiyo, gidip hebele hübele yapıyon derdini anlatamıyosun. bunlar içinde başarılı olan varsa o da kızın şapşal sevmesindendir ki o da bi süre sonra şapşal sevdiğine, daha doğrusu sümsük de olsa bir erkekle oyun oynadığına pişman olur. üzülmezler, ama pişman olurlar. zamanları değerlidir.
evet başa döneyim, saat altıya geliyor. kahvemi içiyorum. bana bakana ben de bakıyorum. evet bir iki temas sağlandı. tamamdır. kalkışa hazırlan.
eee
kafamda ne var.
nabacam aq ben o gün. evet saat altı buçukta ben eve gelip hazırlanıcam, antrenmana gitmem lazım 7'de.
sonra. 2 tane programda iyi kötü seviye atlamam lazım, fazla da hafta yok önümde.
sonra. sonra ertesi gün kurs var. notlara baktım mı? araştırdığım kaynağın neresinde kalmıştım. kütüphaneye ne zaman teslim edicem ben o kitabı. sahi, orda da çok güzel bi kız vardı. bunlar hep örnek. kafada bunlar ve benzerleri var. karı yok ki. eğlence var. heh. şimdi bu kafayla git istediğini de o masaya. ama şebeklik yap, ama karizmatik takıl. yarım saatin var orada. sonra kendi işlerine döneceksin. uğraşman gereken şeyler var. amını sikiyim kanka karıyla kesiştik, aq çok güzeldi gittim konuştum rezil oldum, içekmi ooof olum hiçbi şey yapasım yok kafasına giremezsin. devam ediyor hayatın. teslim etmen gereken şeyler var. yoksa da olsun bi zahmet bul.
evet red mi yedin. gül. gül ama sik gibi kendi kendine gülme. karılarla beraber gül. iyi denemeydi ama ehü mü dersin, batırdım di mi mehü mü dersin ne dersen de ama gül, geç. kendini tanıt, isim sor. verirse eklersin. boş vaktinde yürürsün hemen de atlama. atlamazsın zaten çünkü kafan yapman gereken işlerinde. bu yaptıkların sadece eğlence, ihtiyaç. çok mu iyi, çok mu güzel. sev o zaman. ama unutma. yapman gereken işlerin var. mağaraya ekmek götürecen sen, bebeler aç mı kalacak. seeennnn aslansınnnn sennnnn gaplansın çünkü unutma, bizonu indirecek kadar sivri taş yontman lazım senin. ama bağzı taşlar yontulmaya gelmez, dağılır. taşları tanımak senin işin. hangi sapa sokacan onu, hangi dal kırılmaz. hangisi esner. bunları bilmek senin işin. öreneceksin, zorundasın olum am peşinde koşuyon ya. ilerde yavruna anlatacağın bir hobin var mı sikik. onu balığa götürüp oltaları tanıtabilir misin. teknelere bakıp bu böyledir şu şöyledir diyebilir misin çocuğa. karı seni naapsın yani, yavruya ne verecen.
kadınlarla konuşmak da kolaay, sikmek de, atmak da kolay. gözünde büyütme bunları. zaten farkındalar ona nasıl baktığının. bir şeylerle meşgul olup ona bakamadığında sana bakmaya başlarlar. üstüne başına dikkat edip bir adet kuafer kanka edindiğini varsayarak söylüyorum, eğer işin gücün arasında bir kadına haftada iki-üç saat zaman ayırır, ilgi gösterir sonra da kendi alanına dönüp tüm dikkatini oraya verirsen hep hayatta başarılı olursun hem de o karı senle sikişmeden senin peşini bırakmaz. deneyin. 3-5-6 aya kadar kafayı hazırlayın, kendinize çeki düzen verin. atılın sonra uçsuz bucaksız denizlere. bol şans.
