Romantizm kalıplarından haz etmeyen iki insan düşünün. havada asılı kalan bazı şeyleri saymazsak, arkadaş sayılırlar.Uzun zamandır birbirlerine aşinalar. Kız erkeğin yanında mutlu, erkek kızın yanında mutlu. Deniz kenarında yürüyorlar, kız ayakkabılarını çıkarmış,denize yakın olan tarafta. Erkek biraz daha kontrollü, ayakkabılarını çıkarmadan yürüyor. Elele değiller. Hatta yakın bile değiller. Dalgalar kızın ayaklarında, erkeğe değmeden uzaklaşıyorlar. Konuşuyorlar, kıza şimdi sorsanız ne konuştuklarını hatırlamaz. Ama güzeldi der, huzurluydu. Birden kızın dengesi bozuluyor, denize doğru düşerken erkek kızı belinden tutuyor. Sonra sessizlik. Saniyelerce sustuktan sonra erkek, düşeceksin sandım, diyor. Kız da, düşecektim zaten,diyor. Gülüyorlar. Kız utanıyor ama memnun halinden. Erkeğin ne düşündüğünü hiç bilemiyoruz. Yürüyorlar. Erkek,kızı eve bırakıyor. Bu konu bi daha hiç açılmıyor. Ama kız unutmuyor.