Bir kaç gün önce malum ortamlara düşen ve bugün de türkçe altyazısı çıkan 2015 yapımı denis villeneuve filmi. başlıktaki her iki entryden birinin bana ait olmasından bu filmin nasıl bir hayranı olduğum az çok ortaya çıkıyor zaten. tahmin edebileceğiniz gibi bugün de filmi tekrar izledim, aynı hisleri tekrar yaşadım, tekrar ve tekrar çok beğendim bu filmi. filmin daha başında "hey yavrum hey be film başlıyor be" dedirten müthiş bir soundtrackli giriş sahnesi var ki, insanı en başından filmin içine çekiyor ve bir daha da bırakmıyor. yer yer tempo düşüyor evet ama merak unsuru ve gerçekten her bir planın her bir diyalogun çok kaliteli işlenmiş oluşu filmi izlenir kılıyor. denis villeneuve'ün prisoners'ta da birlikte çalıştığı usta sinematograf roger deakins'in bu filmi bir seviye daha yukarıya taşıyan bir görsel şölenin mimarı olduğunu ve bu filmdeki performansıyla oscar'a banko aday olacağını düşündüğümü de belirteyim. - ki bence kazanmalı da -. film gerçek bir görsel şölen ve drama. sinema adına çok fazla şey içeren bu filmi her sinemasever mutlaka izlemeli.
köprüdeki pusu ve tüneldeki termal kamera çekimleri, tepeden görüntüler falan dehşet ya. denis abi önünde saygıyla eğiliyorum bundan sonra benim için üstatsın, idolsün.