kaç yaşına gelirsen gel, bir gülüşü paylaşmanın sıcaklığını, bir sırrı paylaşmanın yakınlığını, kandan öte candan olmanın anlamını öğretendir. varlığıyla evlere şenlik, yokluğuyla derin bir hüzün getirendir. dünyadaki en güzel zamanlarını; çocukluğunu beraber geçirdiğindir. ilk ve en gerçek dostundur. gün gelip de araya zorunlu ayrılık girdiğinde en çok ağlayan, en çok ağlatandır. sarılışı sıcacık, gülüşü bulaşıcı, göz yaşları sarsıcı, kızgınlığı geçici, küslüğü anlıktır. kız kardeş, hele de küçükse senden 8-10 yaş bebeğindir. koklamaya, bakmaya, sevmeye kıyamazsın.
büyüdüğünü görememek, zor zamanlarında yanında olamamak, yeterince çok sarılamamak içinizi acıtır ama öyle bir olgunlukla karşılar ki sizi her ona dönüşünüzde, araya zaman girmemiş sanırsınız. siz üzülmeyin diye giderken gözlerinize bakmaz, aradığınızda telefonunuza çıkmaz bazen. hiç özledim demez! sadece bilirsiniz onun da usul usul gece yatağında ağladığını. anne-baba hasretinden daha çok dokunur yokluğu...
(bkz: ağlarken entry girmek)