toprağın, üzerinde ölen varsa utanacağını bilmeyen insanların yaptığı başvurudur.
sezen aksu'nun bugün yayınlanan taraf gazetesine manşet olan "dört kitap söylüyor/eşittir tanrının çocukları" dizelerinden de bihaber olarak girişilmiştir. gerçi hariçten gazel okumaya hele hele şarkı okumaya hiç gerek yoktur. meydan okunması gerekir ve onun yöntemi de askeri harekattır! sözkonusu vatansa gerisi teferruattır ama ırak'ın bizim vatanımız olmaması da teferruattır.
dün düzenlenen asker cenazesinde "neden işçilerin, emekçilerin, yoksulların çocukları ölüyor? neden milletvekillerinin çocukları ölmüyor?" diye soran acılı babanın haykırışı da hariçtentir.
gidip de ölecek olmak ya da yüzlerce gencin ölüyor olması da teferruattır, maaleseftir!
muhtemelen şeref, namus, millet, vatan vb... söylemlerle motive olunarak yapılmıştı. ancak ilginçtir ki günlük hayat içinde çoğunlukla bu kavramlarla karşılaşmak pek mümkün olmuyor.
milliyetçi-şoven bir girişim olması sebebiyle bölücüdür de.
400 bin asker kaçağının olduğu bir memlekette abestir aynı zamanda.
35 bin gencin yaşamını yitirdiği bir savaşa gönül vermektir, bu da vicdansızlıktır.
ya da bir şiirde dediği gibi:
bayrakları bayrak yapan
bayrak imalatçılarıdır
toprak üzerinde ölen varsa
utanmalıdır
edit:
Erzurum türkülerinden habersiz olunduğu kanısı uyandırmıştır.
Eledim Eledim Höllük Eledim,
Aynalı Beşikte Canan Bebek Beledim.
Büyüttüm Besledim Asker Eyledim,
Gitti De Gelmedi Canan Buna Ne Çare,
Yandı Ciğerim De Canan Buna Ne Çare.