sözlük yazarlarının kafasındaki birikintiler

entry12 galeri
    10.
  1. En yakınım gölgem, o da geceleri gidiyor. Sen? Senin en yakının kim? Aklına gelen bir insan ismi yoksa, yalnızsın merhaba. insan beyni, 150 insan ilişkisinden fazlasını kaldıramıyormuş. Ben 15 tanesini bile kaldıramıyorum. Bazı dönemler, konuştuğum insan sayısı bana bağlı olmaksızın artıyor. işte o zaman herkes üstüme geliyor, her şey bana baskı yapıyor gibi geliyor. Kavga ediyorum bi kaç tanesiyle, uzaklaştırıyorum. Hata mı ediyorum?
    Onların duyguları önemli olmalı mı benim için? Peki ya senin için? Yanındaki masanın duygularını önemsiyor musun? işte insanların çoğu, masa kadar olamıyor gözümde. Eşyalara saygım var. Küçükken artık kullanılamayacak kadar kısalan kurşun kalemlerimden özür dilerdim. Çöpe atmazdım. Saklardım. Tabi annem sakladığım her şeyi çöpe atmaya bayılırdı. Galiba biraz fazla istifçiydim. Ama özenle biriktirdiğim, sürpriz yumurtalardan çıkan oyuncakları attığında çok üzülmüştüm. Küçücük bi kutunun sana ne zararı vardı ki anne? içindeki oyuncaklar ben okuldayken canlanıp yaramazlık mı yapıyorlardı? Ki sen de onları bana sormadan çöpe attın. Bu bir travma olabilir mi?
    insanlara bakmayı seviyorum. izleyip, yaptıklarını çocuklukları ile bağdaştırmayı.. Her huyun, suyun,davranışın çocukluk döneminde yaşadıklarının yansıması olduğunu düşünüyorum.
    Beni ben yapan ne? Seni benim için o yapan şeyler belli. Ama beni ben yapan nedir? Ben kimim, neyim? Nerdeyim? Niyeyim? Küçükken babama Allahla ilgili sorular sorduğumda, bana insanoğlunun bildiği kadarını açıklardı. Kitaplarda cevabı yazmayan sorularıma ise, bunların cevabı dünyada yok,fazla düşünürsen delirirsin diye cevap verirdi. Gerçekten de öyleydi.. Ne kadar çok varoluş hakkında düşünürsem, o kadar çok yokluğa yöneliyordum.
    Neden varım, olmasam ne olur dedikçe, yokluk beni çekiyordu. Acaba düşünce yokluk muydu?
    Yalnızlıktan bahsediyorduk. Geceleri hayal kurarken de böyle oluyor, nerden başladığımı unutuyorum. insan kaç yaşında hayal kurmayı bırakır? Merak ediyorum. Yaşlılar hayal kurmuyor mu yani? Halbuki hayal kurmak da su içmek gibi. Olmadan olmuyor. Ben ne zaman hayal kurmayı bırakacağım? Bununla ilgili bir fikrim yok. Günümün belli bölümlerini hayale ayırıyorum. Hani insanlar spor yapar ya her gün, belli saatlerde.. Ben de onun gibi hayal kuruyorum işte. Bi yerde okumuştum. Piyano çalmayı bilmeyen biri, uyumadan önce piyano çaldığını hayal ederse, parmakları piyano için yatkın hale gelirmiş. Bi şeyi ne kadar çok düşünürsek o kadar çok yaklaşıyoruz galiba. Hayatım boyunca böyle oldu. Neyin hayalini kurduysam ayağıma geldi. insanlar sınavlara hazırlanıyor, güzel bir işe girmek için çaba sarfediyorlar. Sınavı kazanıp güzel bir okula gidiyorlar ama mutlu olamıyorlar, çünkü o okulu neden istediklerini bilmiyorlar. Sadece istiyorlar. Güzel bir işe giriyorlar. Yine mutlu olamıyorlar, çünkü işlerini neyin çekici kıldığını bilmiyorlar. Hayalini kurmadığı bi şeyi neden ister ki insan? Herkes istediği için mi? Bunları düşündükçe, kendimden şüphe ediyorum sanırım. Doğru olan nedir karar veremiyorum.
    Ben biraz hayal kurmak istiyorum.

    6 Eylül
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük