onca derdin tasanın arasında bir de beni sınıyor tanrım, sana olan koca bir özlemle. Sen! hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp örf, adet, namus kavramlarını hiçe sayıp başına gelebileceklerden bi haber yaşarken karşılaştık. Vuruldu gönül dinler mi ferman? bir karınca olsam yavaş yavaş gelsem sana.. bir kuş olup, pencerene konsam, izlesem seni. Derdim gönül eğlendirmek olsaydı yanında olurdum.. ileriyi düşününce araya mesafeler giriyor işte.. niye sen sevdiğim? bunca çamurun, psiliğin içinde yaşamak niye?