hz muhammed e beni yeme zehirliyim diyen koyun eti

entry30 galeri video1
    14.
  1. Hayber fethedilmiş, Peygamberimiz (asm) ashabıyla birlikte istirahata çekilmişti. Savaşla, Resûl-i Ekremi mağlup edemeyen Yahudiler, bu sefer hâince bir tertibin içine girdiler. Onu zehirlemeye karar verdiler. Bu vazifeyi, meşhur Yahudi Sellam bin Mişkem'in karısı zeynep binti harisüzerine aldı. Plân gereği Zeynep, bir dişi keçi kızarttı ve her tarafını tesirli bir zehirle zehirledi. Ayrıca Peygamber Efendimizin (asm), davarın kol ve kürek etini daha çok sevdiğini de sorup öğrendiği için, keçinin oralarına daha da çok zehir serpti.
    Dessas Yahudi kadını kızartılmış, kebap edilmiş zehirli keçiyi alıp getirdi ve "Ey Ebû'l-Kasım! Bunu sana hediye ediyorum." diyerek Peygamber Efendimizin (asm) önüne koydu.
    Kadın uzaklaşırken, Peygamber Efendimiz (asm) ve orada hazır bulunan sahabîler de ortaya konulan etten yemeye hazırlandılar. Resûl-i Ekrem, etin sevdiği kürek kısmından bir lokma aldı; fakat yutmadan sahabîlere, "Ellerinizi çekiniz! Şu kürek, etin zehirlenmiş olduğunu bana haber veriyor." buyurdu.
    Herkes elini çekti. Sadece Bişr bin Bera Hazretleri ağzına aldığı lokmayı yutmuştu. Et öylesine zehirli idi ki Hz. Bişr, oturduğu yerde birden morardı ve ânında şehid oldu.
    Peygamberleri öldürmekle iştihar bulan, zehirleme marifetini her milletten çok daha iyi beceren Yahudilerin bu teşebbüsü de sonuçsuz kalınca, Peygamber Efendimiz (asm), bu tertibe âlet olan Zeyneb'i huzuruna çağırdı. Zeynep suçunu itiraf etti. Peygamber Efendimizin, "Bunu neden yaptın?" sorusuna şu cevabı verdi:
    "Eğer gerçekten bir peygambersen, sana haber verilecek; dolayısıyla zarar görmeyecektin. Eğer peygamber değil de bir hükümdarsan, kendimizi ve insanları senden kurtarmak için yaptım!"
    Bazı rivâyetlerde, hiç kimseden şahsî intikam alma duygusu taşımayan Peygamberimiz (asm), kadını öldürmeyip af etmiştir. Bazı rivâyetlerde ise onu öldürttüğünden bahsedilir. Tahkik ehli demiş ki: Hz. Resûlullah öldürtmemiş, fakat şehid olan Bişr'in varislerine vermiş, onlar kısas olarak öldürmüşlerdir. Buna dayanarak hz. muhammed'in ölüm sebebi olarak gösterilen sıtmanın yanı sıra zehirlenmenin kronik etkileri olduğu da iddia edilmektedir. rasulullah (s.a.v.) kendi hastalığı hakkında şöyle demişti:
    "hayber'de yediğim yemeğin acısını hâlâ duyuyorum. şu anda, kalbimin damarının koptuğunu hissediyorum." ( buharî, sahih, kitabu'l-mağazî, bab: 83; darimî, mukaddime, bab: 11; imam ahmed, musned, vl/18. )"
    hz. peygamber'in (s.a.) zehirli etten yeyip yemediği hususunda ihtilâf edilmiştir. rivayetlerin büyük çoğunluğu, allah rasûlü'nün (s.a.) o etten yediği, bundan sonra üç yıl yaşadığı ve vefatına sebep olan ağrısı için de şöyle dediği yolundadır: "hayber günü koyundan yediğim lokmanın acısını zaman zaman hissederdim. işte bu anlar o zehirden dolayı kalp damarımın benden kesildiği anlardır."
    peygamber efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- da, zehrin tesirinden kurtulmak için, iki omzunun arasından kan aldırdı. (buhârî, cizye, 7; müslim, selâm, 45; ibn-i hişâm, iii, 390; vâkıdî, ii, 678-679; heysemî, vi, 153)
    allâh rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- üç sene sonra, vefâtı esnâsında hastalığının bu zehirden olduğunu ifâde etmiştir. (hâkim, iii, 242/4966)
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük