Hz. Peygamber’in (asm) vefatından sonra hanımları, Hayber ve Fedek’teki Resulullah’ın (asm) hisselerinden miraslarını istemek için Hz. Osman’ı (r.a.), Hz. Ebubekir’e (r.a.) gönderdiler. Bunun üzerine kendisi de Hz. Peygamberin (asm) eşlerinden birisi olmasına rağmen Hz. Aişe (r.a.),
“Allah’tan korkmuyor musunuz? Sizler, Resulullah’ın (asm) şu hadisini işitmediniz mi? 'Biz Peygamberler miras bırakmayız. Bizim bıraktıklarımız sadakadır. Bu mallar, Muhammed’in ailesinin ani ihtiyaçları ve misafirler için sarfedilir. Ben öldükten sonra bu mallar, benden sonra iş başına geçen kimsenin tasarrufundadır.' ” (Buhari, Feraiz, 3, i’tisam, 5)
Hz. Peygamberin hanımları, bu sözler üzerine isteklerinden vazgeçtiler.
Resulullah’ın (asm) kızı Hz. Fatıma (r.a.), Ebubekir es-Sıddık (ra)’ın yanına gelerek ona,
“Sen öldüğünde sana kim varis olur?” diye sordu. Hz. Ebubekir (r.a.)
"Evladım ve ailem.” diye cevap verdi. Bunun üzerine Fatıma (r.a.)
“O halde sana ne oluyor da, Resulullah’a (asm) bizden başkasını varis yapıyorsun?" Buna karşılık Hz. Ebubekir (r.a.)
“Ey Resulullah’ın kızı! Allah’a yemin ederim ki ben, babandan ne altın ne gümüş ne şu ne bu miras aldım.” dedi. Fatıma (r.a.) ise:
“Hayber’deki hisselerimiz Fedek’teki sadakalarımıza ne oldu?” deyince Hz. Ebubekir,
“Ey Resulun kızı! Ben Resulullah’ın (a.s.) 'Bunlar, Allah’ın hayattayken bana yedirdiği bir lokmadır; ben öldükten sonra bunlar, Müslümanların ortak malıdır.' dediğini işittim.” (Buhârî, Meğâzî, 14; Müslim, Cihad, 49; Ebû Davud, imâre, 1) diye cevap vermişti. Bu hadisin hükmü gereğince, Hz. Ebubekir (r.a.) kendi kızı ve Peygamberin (asm) eşi olan Hz. Aişe (ra)’ye ve Peygamberimizin (asm) diğer eşlerine Fedek arazisinden pay vermediği gibi, Hz. Fatıma’ya(r.a.) da vermemiştir.
Benim burda anlamadığım babanın (veya kocanın) peygamberliği sayesinde kazandığı mallarda hak iddia etmek neyin kafası.