Muhsin Ertuğrul sahnesinde izlediğim şehir tiyatroları oyunu. Sahne ve kıyafetler pek güzel ama replikler ağdalı ve her cümle ortak bir mesaj taşıma derdinde, klasik gorki yani sevmeyenini sarmayabilir. ikinci perdede sis yapıcam diye salona dolan duman o kadar fazlaydı ki öksürükler oyunu bol bol böldü, atkımı burun deliklerime sokarak oyuna konsantre olmaya çalıştım ki oyun için elimden gelen eforu sarf ettiğime inanıyorum. Hatta o kadar müşkül durumdaydık ki Luka karakterini canlandıran mazlum kiler bile bir süre gözlerini seyircilerden alamadı, halimize bakıp içten içe dertlendi. Bir ölmeden önce izlenmesi gereken oyunlar kategorisine girer mi bilinmez ama boş zamanınız varsa gidip görülebilir efenim. Alkış merasimi zaten malum, emeğe bol bol alkış, eller acıyana kadar.