neo-liberalizmde, katılımcılık, yönetişim, federatif yapı, yerel-yerinden yönetim ve özerklik gibi biçimlerle kitlelerin yönetime iştirak ettiği yanılsaması yaratılır. bu yanılsama beraberinde, tüm toplumsal kesim ve grupların, eskiden kendilerini dışlayan ve bastıran toplumsal-siyasal kurumlara (parlemento, medya, aile, eğitim kurumları, bilumum sivil toplum örgütleri vd.) özerkliği de içerecek bir şekilde katılımını da gerektirir. ancak bu katılım, kitleler içinde dayanışmaya değil bireyler arasında, tüm kesimler arasında çoklu rekabete dayalı katılımdır.