leo ferre, bir anarşistti. Anarşistti teröristle karıştırmayan bir toplumda, italyan asıllı bir anne ve fransız asıllı bir babanın karışımından, 24 Ağustos 1916'da monaco'da dünyaya gelmişti. 14 temmuz 1993'de öldü.
Leo ferre, savaşın her türüne karşıydı. fransa'nın cezayir savaşı sırasında de gaulle'e yazdığı generalim adlı şarkı yasaklanmıştı.
ispanyol iç savaş'ında franco'ya karşı yürütülen anarşist mücadelenin ateşli bir savunucusu olmuştu ve günümüzde chanson sanatının en sevilen klasikleri arasında yer alan tutkulu ve ölümsüz protest şarkılar bestelemiştir.
bir çok isyankar ruh gibi ferre'de saygın bir burjuva ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. sıkı bit hristiyan eğitim alan ferre, daha o yaşlardan isyankarlığını ortaya koyarak evden kaçtı. bir süre paris hukuk fakültesi'ne daha sonra da siyasal bilimler fakültesi'ne devam etti. anarşist arkadaşlarından biri, onun için bu konuda şunları sölüyor:
"siyasal bilimler okuması onun için çok yararlı olmuştu. ekonomik ve sosyal bir hareket olarak anarşizmi tam anlamıyla bilen ülkedeki tek sanatçıydı"
eğitimine devam ettiği yıllarda müzik aşkı çoktan yer etmişti. çocukken gizlice kendi kendine piyano çalmayı öğrenen ferre, paris'e geldiğinde besteler yapmaya başlamıştı bile. Profesyonel müzik kariyeri monte carlo radyosu'na piyanist ve sunucu olarak girmesiyle başladı. bu radyoda la chambre (oda) ve la chanson du scaphandrier (derin deniz dalgıcının şarkısı) gibi şarkılarıyla parlak bir çıkış yaptı.
ferre, yaşamı boyunca sözleri de kendine ait olan yaklaşık 350 şarkı besteledi.
greco, bir röportajında ferre'nin nasıl izleyicinin üzerinde büyülü ve cinsel bir etki bıraktığını anlatmıştı: " sanki sesini, varlığın en derin noktalarından çekip çıkarıyordu. toplumu değiştiren, kliseye, orduya, hükümetin ikiyüzlülüğüne karşı öfkesini anlatan anarşist şarkılardan, yumuşak aşk şarkılarına geçerken ses tonunda oluşan fark, dramatik bir etki yaratırdı."
zamanla her şey unutulur.
tutkular unutulur,
sesler unutulur.
o sesler ki,
yoksul insanlarıdır ve
"geç kalma sakın, üşütme kendini"
derler usulca kulağınıza... *
(yazı çalıntı dergisi'nin 7. sayısından alıntıdır)