Evvela Konuyu aziz sancar beyefendi ve diğer güzide bilim adamlarından ve onların insanlığın yararına olan çalışmalarından münezzeh tutarak ele almak istiyorum.
Bazıları bunu inkar etse de bilimin ahlak ile olan ilişkisi üzerine söz söylemek için ne mezunu olduğunuzun yaşınızın başınızın cinsiyetinizin önemi yoktur. Şunu unutmamalıyız ki eğer bir bilim adamının diğer fertlerden üstünlüğü yalnızca ilmî birikimiyle sınırlıysa onun ortaya koyduğu ilmi çalışmalara diğer aklını çalıştıran, bir kalbi olan, insanlığını hatırlayan fertlerin söz söyleme hakkı vardır.
Bunun sayısız örneği var. Eğer bilim adamları hırslarının peşine düşer ve tarihte olduğu gibi sayısız insana zarar verebilecek icatları siyasetin emrine ram olarak yaparsa kusura bakmayın ama bu adamın değil eleştirilmeye hakaret yemeye bile ihtiyacı vardır.
Geçen asrımızı bir düşünün. Cihan harplerinde siyasetin hırs ve açgözlülüğü yüzünden nice insan canından oldu. Bunu ise büyük oranda kendini bilim insanı sayan kimseleri kullanarak yaptılar. Bir lise mezunu veya ilkokul mezunu bir insan olduğu hiç farketmez Eğer bilimi bir silah olarak, insanlar üzerinde canice deneyler yapacak bir vahşet aracı olarak gören "bilim insanları" varsa bunların eleştirilmesi haktır. insana bahşedilen bu akıl hayatımızı kolaylaştırıp insanca yaşamamız için bize verilmiştir. Bu akıl bizi hayvandan daha aşağı seviyelere batırıyorsa o aklı eleştirmek elbette gereklidir.
Not: dediğim gibi bu izahların aziz sancar bey ile bir alakası yoktur. Bu vesileyle kendisini tebrik ediyorum. Yine bilimin artmasına vesile olduğu kanser hastalıklarıyla mücadele için bir yol arayan bilim insanı olması da bu işin bir çelişkisi. Başarılarının devamını dilerim. Vesselam.