halkla bütünleşmeyen bir sanatçı olarak tanıtılmakta. bir bakalım ne yapıyormuş;
konserlerinin bitiminde tam bir saat hiçbir yere gitmez. odasına çekilir, fotoğraf çektirmek isteyenle çektirir, sohbet etmek isteyenle sohbet eder. Bir konser çıkışı mustafa yıldızdoğan'ın yanındayım. (etrafı elbetteki korumalarla çevrili olacak, çiğ çiğ yerler yoksa allah korusun.) onlarcası etrafında ona dokunmak için yarışıyor. daha sonra o hengameden çıkardık. ona gideceği yolu gösteriyorum. kendisi kan ter içinde kalmış durumda. birisi mustafa abim bir sarılayım sana diyor. kıramıyor onu. orada sarılıyor hal hatır soruyor. bir taraftan da sucuk gibi ter...
ne diyeyim sevende sağolsun sevmeyende... ama abartıyoruz be kardeşim. severken öldürüyorsunuz, söverken güldürüyorsunuz.