ne güzel bir tanımlama bu arkadaş. evet bazı şeyler yavaş yavaş giriyor hayatımıza. bazen ihanet, bazen aşk dolduruyor yüreklerimizi. önce bir fikir olarak tohum atıyor usulca,
sen olacaklardan habersiz yürümeye devam ederken sokuyor seni bir arı kovanında.
bazen deniz yavaş yavaş giriyor derinin altına, yahut çocukken parkta bir kum tanesi.
ah ne kadar yaralar bilseniz, aşkın ağır çekimlisi.
yürüyüşü, düşünüşü ve gidişi..
yavaş yavaş sevmek dilerim hepimize.
mecnun çölleri, ferhat ise dağları parmaklarıyla arşınlamıştır çünkü.