dün taksim dolmuşunda 10 kuruşu yere düşürmemle hayatı sorgulama saniyem arasında aklımdan geçen cümle..
para üstü alırken ibne dolmuşcu parayı elime düzgün bırakmadığı için tüm çabalarıma rağmen parayı yere düşürdüm ve bir anda sanki bütün dolmuşun gözleri üzerime çevrilmişti,
o parayı almazsam sanki "parayı umursamayan yavşak,bari üzerindeki türkiye cumhuriyeti yazısına saygın olsun puşt" denilen konumuna düşecektim.
üstelik, neredeyse her dolmuş vesaitine tahsis edilen o dolmuşta ki güzel kız da tam yanımda oturmaktaydı , işin kötüsü onun aklının sürekli benim kişiliğim hakkında çıkarım yapmakla meşgul olduğunu düşünmekteydim, buna inanmak istemketeydim ,parayı umursamayan yavşak görüntüsü beni mutlu mesut büyük bir aşktan edecekmiş gibi geliyordu,
yere düşen parada aksi gibi dolmuşun yerlerine serili yuvarlak şekilli siyah lastik paspasın deliklerinden birine cuk diye oturmuştu ,
(sanki bu günler için tasarlamışlar şerefsizler..)
ve eğilip o kirli yerlere elimi sürmek zorunda kalmam,
bu tiksinç halimden dolayı(belkide ben sadece bağımsız olaylarla hayali olgularları birbirine bağlıyordum)
dolmuştaki güzel kızın tam da o anda kafasını cama çevirdiğindeki hissettiğim terkedilmişlik duygusu
hayatın ne kadar ibne olduğunu anlamama yetti ve arttı.