moulin rouge

entry74 galeri video3
    23.
  1. "öğreneceğin en büyük gerçek sevmek ve karşılığında sevilmektir" diye haykıran esas oğlan ve "kızların en çok sevdiği şey elmaslardır" diyerek işveli ve yakıcı gözlerle salınan esas kızın ; "artık dünyamda sen olduğun için hayat o kadar mükemmel ki" şarkısı eşliğinde başlayan aşklarını anlatan ,yönetmenliğini baz luhrmann'ın yaptığı müzikal-filmdir.yüzyıllardır anlatılan gayet bilindik bir konuyu,yer yer birçok klişeye de yer vermekten imtina etmeden anlatan ; ancak tüm bu sorunsallardan ,kurduğu muhteşem atmosfer,şarkılar ve şiirsel diliyle sıyrılan muazzam çoşkunluk şırıngası da diyebilirim.o yüzden "çok klişe,saçma sapan romantik olma çabasında ya da iç bayıcı ne o öyle herkes şarkı söylüyor" minvalindeki görüşlere katiyyetle katılmamaktayım.

    nicole kidman'ın ilk göründüğü sahne yani tavandan aşağı salındığı sahneyle başlamak istiyorum. kıpkırmızı dudaklar,kızıla boyalı saçlar, bembeyaz bir ten , göğüsleri ön plana çıkaran 19.yüzyıl elbisesi ve pek tabiki bakışları...
    bir kısmı için soğuk nevale olan ve yer yer parçalı bulutlu üşütmelere de sebebiyet verdiği iddia edilen bu nicole kidmandişisinin ,zembilsiz indiği o sahneyle gözsel temasta bulunup da vücut ısısının yükselmemesi mümkün mü? nitekim esas oğlanımız,ewan mcgregor da benle aynı fikirde ki, abayı yaktı satine'e..
    belirterek geçeceğim; bu ve bundan sonraki bir çok sahnede kidman öyle bir performans sergiler ki,sanatsal yönden verilecek puan nasıl kesinlikle -10- ise, kusursuzluğu ve güzelliği için yapımında emeği gecen validesi ve peder beyine verilecek puan da 10'dur.

    kidman izin verir de filmin diğer güzelliklerinden değinmem gerekirse; çok renkli, şaşalı,abartılı bir dünyayı başarıyla yaratmıştır yönetmen ve sanat yönetmeni.şarkı seçimleri de olağanüstü gercekten.ewan mcgregor da tutkulu aşık-yazar rolünde oldukça başarılı.daktilosunu bile sattı fakir,daha ne yapsın!

    herkes; ışıkların söndürüldüğü ,kapkaranlık bir ortamda, pür konsantre bir şekilde bu büyülü dünyanın tanığı olmalı bence...ama yarenle izlenirse -ki bildiğin sap bir şekilde izledimse de öyle öngörüyorum- çifte kavrulmuş fıstık etkisi yaratıp,o fıstığı da sabaha kadar yeme arzusu bırakabilir fikrimce...

    ayrıca:
    bu filmi yöneten bunu da yönetti:
    (bkz: romeo ve juliet)

    ve bu filmi izleyen -ben- bunları da yapmak istedim:
    (bkz: ayışığında sarhoş bir şiir yazmak)
    ve
    (bkz: neyse bu da bana özel kalsın)
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük