pencereden baktım.
çocuklar koşuyordu.
küçük kız koşarken kırmızı terliği yerde kaldı
kızı seven çocuk terliği kaptı.
daireler çizdi durmadan.
çocuk bir arı gibiydi.
küçük bir çiçeğin etrafında döndü
yoldan bir sebzeci geçti
kabuuak domatooes sesleri
kadın başını uzattı
narin bileğini sarkıttı
dalı kıracak bir güvercin gibiydi
kolunda sallanan altın bilezik
şıkırtıları neşelendirdi insanları
dur bi sebzeci hele dedi
domatesleri süzdü derinden
dudağını büzdü
3 kiloya 7 lira
içi geçmiş bunların az düşür
bir domates ve bir terlik
insanlara aracı olan
bunlar kadar değerli miydim
ben kimim ve ne olacağım
kimdim ben ve ne olacaktım
afyon çayımı demledim
benim çocuklar beni düşünüyor muydu
burda bir hapisteyim
eve asla gidemeyeceğim
benim çocuklar da beni düşünüyor muydu
çayımdan bir yudum aldım ve gülümsedim