Son verilere göre Irak Savaşında yaşamını kaybedenlerin sayısı bir milyonu geçmiş. Bu, bir milyon farklı yaşamın anlamsız bir savaşın ortasında son bulduğu anlamına geliyor. Bir milyon beden, bir milyon umut, umutsuzluk, hayal gücü, istek, kısacası insan yok olmuş. Geride kalan on milyonlarca insan ise, kuşkusuz daha uzun ve acılı öyküleriyle yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
Bu bir milyon rakamı aynı zamanda bir milyon farklı ölüm anını da anlatıyor. Yoğun bombardıman altında, ağır işkenceyle, kafaları palayla uçurularak, kaza kurşunuyla, keyfi nedenlerle öldürülen bir milyon kişiden söz ediyoruz.
Brian De Palma, bu hafta ticari gösterime girme şansı bulan 2007 yapımı "Redacted" isimli filminde yukarıda kısaca değinmeye çalıştığım bir milyon kişinin içinde yer alan bir ailenin öyküsünü anlatmış.
Filme kaynaklık eden gerçekleri şöyle özetleyebiliriz: 2006 senesinde Irak'ta Amerikan askerleri bir eve baskın düzenlemişler, evde bulunan on dört yaşındaki bir kıza tecavüz etmişler ve arkalarında iz bırakmamak için de tüm aileyi öldürmüşlerdi. Gerçeklerin ortaya çıkmasıyla askerler ciddi cezalara çarptırılmışlardı fakat bu durum yaşananları ortadan kaldırmıyor kuşkusuz.
Redacted, bambaşka bir biçimle de olsa Gus Van Sant ın Fil de tercih ettiği biçime yakın bir anlatım tarzına sahip. Seyirci, filmde ne olacağını az çok seziyor ve müthiş bir gerilimin eşliğinde beklenen sona adım adım ilerliyor. Uzun uzun Irak'taki askerlerin yaşamlarını, günlük hayatın işleyişini, güvenlik adına yapılan uygulamaları izledikten sonra gerilim doruk noktasına varıyor.
Redacted'ın farklı bir biçime sahip olduğunu belirtmiştim.Mockumentary (kurmaca belgesel) adı verilen bir yöntemi seçen De Palma, askerlerce çekilen kamera görüntülerinin, internette yer alan videoların, televizyon yayınlarının ve diğer amatör çekimlerin harmanlandığı bir anlatım biçimi kullanmış. Bu da kurmaca görüntüler izlediğimiz düşüncesinden uzaklaşıp bire bir gerçekleri izlediğimiz düşüncesine ulaşmamızı sağlıyor ve böylece filmin sarsıcı etkisi biraz daha belirginleşiyor.
Film genel olarak olumlu değerlendirilse de (Palma, bu filmle 2007 Venedik Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü almıştı) sahip olduğu batılı bakış açısı yüzünden epeyce eleştirilmişti. Anlatının taraflarından Amerikan askerleriyle özdeşlik kurmamıza varabilen anlatım biçimi diğer taraf olan masum insanları neredeyse es geçiyor. Masum Amerikalıların öldürülüşünün anlatılması ise filmin saygınlığını bir hayli sarssa da ben, De Palma'nın, bu yan ölümleri, batılı izleyicilerin "diğerleriyle" kurdukları özdeşimi artırmak amacıyla anlatmayı tercih ettiğini düşündüm.
Sonuç olarak eğlence vaat etmeyen bir film Redacted. Fakat savaşa neden karşı olunması gerektiğini bir kez daha görmek ve özenle gözlerden uzak tutulan kimi gerçeklerin varlığını hatırlamak için bile olsa gidip görülmesi gereken bir film bu.