bugün bankta oturup afiyetle simit'imi yeyip kapital düzenden dert yanarkene önümden bir türbanlı geçti.. altına dapdar tayt türünden bir pantolon giymiş, kalçalar ben burdayım diyor.. yüze bir ton makyaj sürmüş.. bende kısık sesle böyle giyinenleri cidden anlamıyorum saçını kapatıyor diğer yerlerini gösteriyor cidden bu kafayı anlamak zor dedim kendi kendime.. gerçekten de islama göre örtünmenin amacı bellidir. zira ben demiyorum inandığınız dinin kitabı diyor (bkz: nur suresi 31 ayet) ben öyle dedikten sonra orada oturan bir takım kendini bilmez, popilik peşinde koşan, dudak büzüp selfie çeken kızlar, benimle laf dalaşına girdiler.. yok efendim benim gibilerin yüzünden memleket ilerlemiyormuş, yok efenim herkesin dini kendineymiş, türban takıyor diye onunda makyaj yapmaya dar pantolon giymeye hakkı varmış falan filan.. utanmasa türbanlı mini etek de giyebilir diyecek.. laflarımı anlamıyorlardı zira ben giyinişi değil, doğmatik algıları sorguluyordum sadece.. ah bir bilselerdi... uzun bir süre bunları dinledikten sonra pardon siz müslüman mısınız? dedim onlar da hep bir ağızdan tabi ki dediler.. çok güzel aynen devam edin deyip yürüdüm gittim..
onlar beni yobaz, cahil, gerici bir müslüman olarak gördüler ama aslında kuranın tamamını da okuyan bir ateisttim.. fakat açıklama yapma gereği dahi duymadım... zira o anlık ironik bir keyif, beni doyurmaya yetmişti..
bu sadece türkiye ye veya islam dinine ait bir şey değil. çoğu yerde insanlar doğmatik olarak inanıyor.
(bkz: kuran sandılar incil çıktı)
bir ateist olarak her ne kadar tanrı inancım olmasa da böyle türban takıp algıyı farklı anlayanların, türbanı hakkıyla takan analarımıza, teyzelerimize hakaret ettiklerini düşünüyorum. baştan başa islama da hakarettir bu.. islama saygısızlığı en çok siz ediyorsunuz ama farkında değilsiniz...
