ölmek

entry539 galeri
    367.
  1. bazıları için çok korkunç bazıları içinse bir kurtuluş. ama sevimsiz bir olgu olduğunu hiçbirimiz reddedemeyiz herhalde. sabah sabah bir arkadaşımın attığı tweet ile aklıma geldi yine. arkadaşım demiş ki: "garip değil mi, bir gün ölmek için her gün yaşıyoruz." niye bilmiyorum, okuyunca acayip sinirim bozuldu. böylesine ciddi bir duruma bu kadar kaderci refleksler gösterilmesi insanın potansiyeline ve yaşam arzusuna yönelik bir hakaret çünkü. belki ölümsüz olamayacağız, belki ufkumuzun yarı tanrıymışçasına açıldığı evrimsel bir süreci göremeyeceğiz ama tüm bunların gerçekleşebileceğine inanmakta da herhangi bir zarar yok. bizi bugünlere getiren atalarımızın bitmek bilmeyen yaşam tutkusu ve direnciydi. geldiğimiz bu noktada onlardan çok daha fazla şey biliyor ve hayal ediyoruz. öyleyse onların yaptığından daha fazlası için uğraşmak boynumuzun borcu. neslimizin ölüm ve yaşama yahut zamana hükmettiği bir evren düşüncesinin varlığı bile yeter. umarım insanoğlu küçük hesaplar yapmayı bırakıp küresel bir ortak akıl sürecine girer en kısa zamanda. evren ve ölümdeki gizi çözmek, birkaç milyar varil petrolden, toprak parçalarından vs. daha önemli olsa gerek. bu bilinç bir gün muhakkak oluşacak. umarım sancısız ve maliyeti düşük olur.

    bir dost veya akraban yaşamdan azade olduğunda, ölümün hakikaten yenilgiye uğratılması gereken bir düşman olduğunu anlıyorsun. belki fazla romantiğim, hayalperestim fakat ümitsiz değilim. boşuna mı cem baba "ben feleğin tekerine çomak sokarım!" dediğinde haykırarak eşlik ettik? asla tabii ki. bizi var eden veya edenler her neyse, bulmacanın içine ipuçları yerleştirmiş gibi. ve biz, bir gün muhakkak çözeceğiz.

    evrenin sonu ile alakalı dini öğretilerde bahsedilen senaryolar veya insan aklının ürettiği komplo teorilerinin hiçbiri evreni, varoluşu anlayamadan yok olmak düşüncesi kadar korkunç değil. insanoğlunun boyunu aşabilecek bir savaştan bahsediyoruz burada ama perişanca yenilsek dahi düşmanımız tıpkı bizim gibi, etten ve kemikten olmayacak. bu yeterli bir neden sanırım.

    kozmik yaşam perspektifinin kimlik, dil veya milletimiz gibi doğumla birlikte üzerimize yapışan ayrıştırıcı, sığ kavramların çok ötesinde olduğunu düşünen tüm romantiklere, tutkulu soydaşlarıma selam olsun.

    özetle: bir gün ölmek için değil, onu yenmek için yaşıyoruz. ölümü yenmek için yaşamaya değer. hatta ölmeye bile.
    0 ...