yazarın yazma isteğiyle girilerine devam edeceği başlık.
Tesadüfen denk geldiğim insanlar günde8-10 saat aynı koridorlarda gezinip aynı ihtimalleri düşlediğimiz insanlar. Binanın ihtişamına kapılıp diğer her şeyi unutmak istediklerinde bahçesine çıktığını bildiğim insanlar. yazın güneşiyle, çimenlere uzanan her görüşten insanı gözlemlediğim, insanlardan nefret etmemeyi öğrendiğim kışın ayazıyla hala oraya ayak basmaya can atan insanlar olduğunu görünce insanların içindeki ortak yanları düşünerek tebessüm ettiğim yerde artık onları kabullendiğim dönemlerin başlamasından duyduğum mutluluğu geçici olsa da yaşayabildiğim insanlar. Belki dışardan bakan bir insanın duyamayacağı hazları onların da duyduğunu bilmem, penceresine bakınca antik yunanın rönesansa yansımasına hayret eden, içinde bulunduğu bu ortamın izahatini kestiremeyen, burada bulunmanın belki de başlarına gelen en güzel şey olduğunu bilen insanlar. insanı insana yaklaştıran şeyin sadece içlerinde olduğunu düşündüğüm yıllara acıyıp, ortak bir varoluşun ne denli kuvvetlere mukabil olduğunu gördüğüm günler, bana öğretti ki sessiz sedasız sevdikleriyle bahçelerde dolaşan filozoflar, baharın gidişine üzüldüğü için çevreye bakamayan sevgilileri aynı şeyleri düşünüyordu...