bugün tam da avmde acıkmış iken, yemek yeme gereği duydum ama nasıl yapacağım konusunda kararsızdım, öncelikle avmnin bütün avmlerde olduğu gibi en son restoran katına çıktım ve restoranlara göz gezdirmeye başladım.
cepte de çok para yok yaklaşık 30 lira kadar var dedim ne yesem ne yesem 5-10liraya fazlası cepten çıkmasın diye. gözüm önce burger kinge ilişti baktım 8.90a menü var cazipte diğer restoranlara göre sonra adım adım kasaya doğru yürürken her attığım adımda kasiyerlerin ata dönüştüğünü görmeye başladım.
en soldaki arap atı, ortadaki ingiliz, sağdaki ise midilli gözlerimi felan ovuştururken karnım guruldadı acaba halüsnasyon mu duyuyorum diye düşünmeye başladım.
duyduğum manzara ile gördüklerimi işitmek arasında gidip gelirken bir anda açlığım gitti değişik bir hisse kapıldım.
sonra bastım geri döndüm yürüyen merdivene doğru her attığım adımda arkamdan at sesi geliyordu. aklıma değişik şeyler getirmeye çalıştım bir an olsun unutayım diye ama beceremedim, kendimi avmde değilde hipodromda gibi hissediyordum ama öyle bir hipodrom ki burada atlar koşturulmuyor atlar kesiliyordu.
metro duraklarında vs görürsünüz insanlar yürüyen merdivende beklemezler yürürler ancak bu olay avmlerde tam tersi işler bana ne amk yürüyen merdivensin sen ben ne yürüyeceğim mantığına bürünür insanlar avmye girdiklerinde.
burada da görüntü aynıydı merdiven tıka basa dolu ben koşmak istiyor ancak koşamıyordum, üstelik vasıfsız insanlara çekilin hızlıca inmek istiyorum da diyemiyordum haliyle kabullenip yavaş yavaş 5 adımlık mesafeyi yaklaşık 1 dakikada inmeye koyulduk bekleye bekleye.
yürüyen merdivenden indikten sonra gene başka bir şey getirmeye çalıştım aklıma en son bizim evin oradaki lahmacuncu Ibrahim ustayı getirebildim malum 1.5 liraya lahmacun yiyip hem ucuza karın doyurup hemde atları kıyımdan muaf tutmak en basit çözümdü.