"şirketler tarımsal üretim girdisi ve üretilen gıdayı pazarlarken imf, dünya bankası gibi finans kurumları ve dtö gibi uluslar arası örgütler aracılığıyla hükümetler üzerinde baskı oluşturuyor. hükümetler de uluslararası finans kurumları ve uluslar arası örgütlerin her dediğini yapıyor. böylece şirketler hükümetlerin desteğinde çiftçilere mesleğini bıraktırıyor, tarımı şirketleştirerek egemenliklerini pekiştiriyorlar.
türkiye tarımında da uygulanan bu güdümlü politikalarla devletle çiftçinin bağı koparılıyor. tarımsal destekler kaldırılıyor. tarımsal kredi faizleri yükseltiliyor. tarımsal girdi sağlayan ve destekleme alımı yapan kamu iktisadi teşekküller (kit) özelleştiriliyor.
bu güdümlü politikalardan en çok etkilenen, acıyı çeken de işçiler, köylüler ve çiftçiler oluyor. çünkü bu politikalar işçileri işinden, çiftçileri ve köylüleri topraklarından koparıyor ya da çiftçileri yerli-yabancı tarım ve gıda şirketleriyle 'sözleşmeli üretim' yapmak zorunda bırakıyor. çiftçileri sözleşmelerle denetime alan yerli ve yabancı şirketler türkiye tarım ve gıda zincirine egemen oluyor.
bilindiği gibi, 'tütün yasası'ndan sonra; tekel'in alım garantisi olmadığı piyasada tütün ve tütüncülüğümüz çokuluslu sigara şirketleri ve yerli ortaklarının denetimine girdi. devlet tütün üretimindeki sözleşmeli üreticilikte garantör rolü bile oynamıyor. bu nedenle her yıl daha fazla tütün üreticisi tütün üretmekten vazgeçmek zorunda kalıyor.
önce alkol bölümünü özelleştirerek üzüm üreticilerini açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden akp hükümeti, şimdi de, tekel'in sigara bölümünü özelleştirmek için ihale teklifleri aldı. tekel'in sigara bölümünü de özelleştirerek tütün ve tütüncülüğümüze son darbeyi vurmaya hazırlanıyor. bu özelleştirme politikaları tekel çalışanlarının yararına olmadığı gibi tütün üreticilerinin de yararına değil.
akp uluslar arası sermayeye kul köle olmayı, halkın yıllardır bin bir emekle var ettiği kamu işletmelerini sermayeye peşkeş çekmekten vazgeçmelidir. uyarıyoruz, tekel'i özelleştirmekten vazgeçin, dönüşü olmayan bu yola girmeyin.
hükümetlerin çalışan ve üretenlerine karşı esas görevleri arasında olan; çalışanlarının iş güvencesini koruma, üreticilerine üretme garantisi ve özgürce üretebilmesini sağlama görevini yerine getirmelidir.
akp, halka ait ne varsa satma sevdası ile hiçbir sorunu çözemeyeceğini görmelidir. tekel, akp'ye babadan miras değildir; tekel köylülerin, çiftçilerin, işçilerindir yani üretenlerindir halkındır. akp'nin halka, işçilere, emekçilere reva gördüğü muameleyi de geçtiğimiz gün, özeleştirme idaresi önünde tekel'in satışına direnen işçilerin üzerine atılan gaz bombaları ile bir kez daha göstermiştir."