5 yildir muhendislik firmasinda calisan ama muhendis olmayan bir ODTU'lu olarak tanimlamak gerekirse genelde ogrencilikte ve is hayatinin ilk yillarinda yapilan karsilastirma. Kisinin kendisini baz almayan her turlu karsilastirma, meslek yasantisinda biraz ilerlendiginde tum anlamini yitiriyor. Cunku tum okullar insana bilim acisindan hemen hemen ayni seyi veriyor, ama bireylerin kapasitesi, algisi ve kendi ozel cabasi herhangi bir meslek erbabi olmak konusunda ciddi farkliliklar doguruyor. Diger taraftan meslek hayatinin ilk yillarinda okuldan edinilen salt bilginin kendisinden degil ama bilginin verilis metodolojisinden ve mezun olunan okul tarafindan verilen bilimsel bilgi disinda edindirilen aliskanliklardan kaynakli ufak farkliliklar sozkonusu olabiliyor. Bu ufak farklar ITU ve ODTU sozkonusu oldugunda birinin mezununu kalite acisindan digerinin onune gecirmiyor. Bu tur karsilastirmalar belirttigim gibi genelde is hayati taninmadan yapildigindan gozardi edilen bir durum var: Koklu bir yapisi olan isveren, nerenin mezununun ne ise daha yatkin oldugunu gayet iyi biliyor. Deneyim acisindan esit sayilabilecek yeni mezun ya da birkac senelik mezun adaylar, dogrudur, okullarina ve diger bireysel ozelliklerine gore ise yerlestiriliyorlar. Ornegin, yeni mezun bir ITU'lunun uygulamaya yonelik dersleri daha fazla gormus olabilecegi dusunulerek, saha ile ilgili bir pozisyonda ODTU'lunun onune gectigine, ya da teklif hazirlama gibi saglam ingilizce, arastirmacilik, disiplinler arasi calisma bilgisi ve aliskanligi, kuvvetli prezantasyon kabiliyeti turunden ozellikler gerektiren bir pozisyonda ODTU mezunu tercih edildigine sahit olunabiliyor.
Yukarida belirttigimiz gibi okullar (sozkonusu iki okuldan ve altyapi acisindan bunlara alternatif olabilecek okullardan bahsediyorum, cunku ornegin hic laboratuari olmayan bir universite bu karsilastirmaya konu bile olamaz) ogrencilerine teknik bilgi acisindan cok da farkli birseyler sunmasalar da, okulun gelenegi ya da karakteri bazi farklar yaratabiliyor. Ornegin ITU'de asistanlara bile "hoca" muamelesi yapilirken ODTU'de hocalarla arkadas olunmasi, ogrencilerin hocalari kolaylikla elestirilebilmesi ya da karsilarinda daha siki bireyler olarak durabilmeleri, meslek yasantisinda ITUlu'yu gorev adami yaparken ODTUlu'yu aklina uymayan seyi kabul etmedigi icin disiplinsiz yapabiliyor. Ya da ITU'nun genel olarak ogrencisine ders ile ilgili olanaklarin disinda fazlaca bir olanak saglamamasi ve istanbul'da yasamin zorlugu dolayisiyla ITUlu'nun kendi icine kapanik kalmasi ITUlu'nun sosyal olamamasina, iletisim yetenekleri gelistirememesine ve dolayisiyla yaptigi isi iyi sunamamasina yol aciyor. Yabanci dilde egitim de mezunlara ayri bir farklilik katiyor, her iki okulun mezunu belki teknik terimlere ayni derecede hakim ama tum dersleri ingilizce goren uluslararasi uygulamalara ogrenciliginde ve meslek hayatinda daha asina olabiliyor ya da standartlari ve spesifikasyonlari daha kolay degerlendirebiliyor.
Buna benzer detay farkliliklar cogaltilabilir ancak yine yukarida belirttigim gibi bunlar meslek yasantisi icerisinde degisebilecek durumlar. ITUlu zamanla meslek icerisinde uluslararasi yayina ya da presantasyon metodlarina daha hakim olabilirken ODTUlu de saha uygulamasi yonundeki acigini kapatabiliyor. Yeter ki insanlar kendilerini gelistirmeye acik olsun.