çocukluk zamanlarında gizli kalmışsa bile seneler sonra ortaya çıkabilendir.
o zamanlarda çocukluğumun geçtiği mahallenin güzel ve benim de çekici bulduğum ama tam olarak aşık da olmadığım bir kızı vardı. çocuktuk işte normal biriydi kısacası ama değişik biriydi ve arada dikkatimi çekerdi. gerçekten güzeldi ve farklı bir havası vardı. çocuk da olsan o garip hissi anlayabiliyordun yani. bu kızın bir flörtü vardı bir de. hep beraber takılıyorduk falan. çocuğu da severdim iyi anlaşırdık yani. dışarıya oynamaya çıktığımızda bu kız böyle arada göbeği açık kıyafetler falan giyiyordu. seneler sonra bir şekilde öğrendim ki beni ayartmak için yapıyormuş onu. aradan kaç sene geçmiş sayamıyorum bile. evliymiş kendisi şimdi. yine bir şekilde öğrendim ki tanıdığım birinin kendisiyle yaptığı bir iletişim esnasında mahalledeki ortak arkadaşımız olan o kadar kızın ve erkeğin arasından ilk beni sormuş ne yapıyor diye direkt. şaşırdım doğrusu. yani merak etse etse herhalde o zamanki flörtünü sorardı diye düşünürdüm.
tabii hemen aklıma kafka geldi o an. evli milena'ya yazığı mektuplar geldi birden. bunların hepsi bir anda oldu böyle. "git başımdan kafka" dedim. bu durumu öğrendiğimde ise ilk tepkim "hmm yapacak bir şey yok" oldu ve gidip bir çay demledim.
güzel kızdı gerçekten. bir de benim sevdiğim tarzda kızlardan biriydi şimdi tekrar düşünüyorum da. şu anki halini şahsen görmedim ama yine bir şekilde duyduğuma göre güzelmiş. bizim için yollar bir yerde ayrılmıştı ve bir ihtimal doğması muhtemel çocukluk aşkıyla beraberlik yaşama olayı da ölmüş oldu. belki yollarımız ayrılmasaydı bir ihtimal bir şeyler olabilirdi. mutluymuş bir de sevindim buna. sonuçta aynı sokaklarda büyüdük biz. neyse.