dün başıma gelmiş saçmalık. ama hakikaten saçmalık. şöyle ki;
dün sabah aceleyle evden çıktım. aceleyle olunca tabi anahtarı kapının üstünde unutup kapıyı da bir hışımla kapattım. ve bingo "hassiktir lan, anahtar içeride kaldı amk!" dediysem de işe geç kalmamak için "siktiret olum fasbas iş dönüşü halledersin" dedim.
velhasıl kelam akşam dönüşte kapıyı cüzdandaki kartlardan biriyle açtım. ama kartın da ucu kırıldı. hikaye burada başlıyor işte tam olarak. ben yetenekli fasbas sahne alıyorum.
oturdum kartın kırılan her iki tarafına bolca japon yapıştırıcısını sürdüm mü? sürdüm. kırılan parça ufak hemen tutmuyor, bastırınca da arada eğiliyor ve ayrılıyor. o bastırmalardan birinde o kart üzerindeki japon yapıştırıcısı bildiğin güdümlü füze misali sol gözümün içine ciddi ciddi girdi. akabinde ve detayında bol su ile yıkadım ancak...
sonuç mu?
sabah uyandığımda gözümden minicik çok ufak bir parça japon yapıştırıcısı çıktı. ama kalan kısmı belli ki daha büyük zira bütün gün bilgisayar başında gözüme batıp durdu ve göz sürekli sulandı. akşama doğru göz bebeğinin sol kısmında kanlanma başladı, batma şiddetlendi. yarın sabaha kadar bekleme kararı aldım muhtemelen düzelir ancak düzelmez ise bu salaklığımın bir nişanesi olarak göz doktoruna gidilecek. lamı cimi yok.
bir gözümü kaybedersem bunu editlerim sözlük. sağ gözüm vasıtasıyla yaparım bunu. eee siz de eşek değilsiniz bir göz bandı falan ne bileyim hani yaparsınız yani.**