roma imparatorluğu

entry202 galeri
    61.
  1. roma şehir devleti'nin 1. yuzyıldan itibaren hem siyasi hem de coğrafi olarak dev bir monarşi haline gelmesiyle kazandığı sıfat.

    her ne kadar tarih kitaplarında "imparatorluk" olarak tanımlansa da roma ve çevresinde bir devlet olarak örgütlenmeye başladığı mö 6'ıncı yüzyıldan itibaren uzunca bir süre cumhuriyet olarak yönetilmiştir. evet bildiğin cumhuriyet...

    söz konusu cumhuriyet sistemi günümüzdeki demokratik yönetim sistemlerine oldukça benzemekteydi. bugünkü meclise eş değer bir senato ve senatoda yasamadan sorumlu senatörler mevcuttu, ki senatör denen kavram da bugünkü millet vekilliğine tekabül ediyor.

    her yıl yapılan seçimlerle senato üyeleri seçilir, seçilen senato üyeleri de kendi aralarında bugünkü bakanlıklara tekabül eden magistra'ları seçerdi.

    seçme ve seçilme hakkı, eşitlik ve insan hakları gibi kavramların ortaya çıkışından yüzyıllar öncesini ele aldığımızdan, söz konusu seçimlerin belirli zümreleri kapsadığını, bu seçimlerde rüşvet ve entrikanın gırla gittiğini söylemeye gerek yok sanırım. ama o kadar kusur kadı kızında da olur. 2015 yılında bile demotratik seçimlerin ne kadar sağlıklı gerçekleştiğini tartışıyoruz sonuç olarak... neyse o başka konu...

    senatörlerin seçtiği magistra'ların quaestor, aedile gibi farklı sıfatlar taşır ve bu magistraların görevleri de sahip oldukları bu ünvanlara göre farklılaşırdı. magistra'ların en yetkilileri ise yürütmeden sorumlu olan ve bugünkü başbakana tekabül eden konsül'lerdi. bugünkü meclis anlayışından farklı olarak görevlerin tek bir kişide toplanmasını engellemek için konsüllerde dahil olmak üzere her magistra'dan ikişer adet seçilirdi. yani başbakan da dahil olmak üzere her bakanlıktan ikişer adet olduğunu düşünün.

    cumhuriyet döneminin başlarında senatörler sadece soylu roma ailelerinden seçilirdi. ancak zamanla soylularla iş yapan, tüccar zanaatkar ve eski lejyonerler'den oluşan plep'ler, yani roma'nın orta direk sınıfı da senato sistemine dahil edildi. bu durum zamanla senato da sınıf ayrılıklarına neden oldu.

    senato roma imparatorluğu boyunca varlığını sürdürse de sezar dönemiyle birlikte yönetim üzerindeki etkinliği azalmıştır. tabi ki bunda sezar'ın ordularıyla roma'ya girerek bir anlamda roma'yı fethetmesi, sonrasında da roma'dan kaçan politik rakiplerini bir bir öldürmesinin yarattığı etki büyüktür. sezar buna rağmen iktidarını senato sistemi içerisinde şekillendirilmiş ve hayatı boyunca senatonun tek konsülü olarak görev yapmıştır. bu nedenle roma'nın ilk imparatoru sezar değil, yeğeni octavius, yani agustus'tur.
    2 ...