kitap bastırmak

entry16 galeri
    3.
  1. edebiyat piyasasında köşe başları hep tutulmuştur ve başat yayın evlerini, dergileri ve kitap eklerini kafa kola alan eleştirmen-editör-yazar tayfası bir 150-200 kişi vardır. basılacak kitapları da bunlar belirler, al-gülüm ver gülüm de yaparlar, onun orada bir yazısı çıkar, diğerinin kitabı çıkar, o onun kitabına övgü düzer, diğeri de onunkine... baktığın zaman tüm dergilerde, gazetelerde köşelerde hep bu isimler vardır. tabii son yıllarda bu tayfanın karşısında bir de iktidara yakın görüşteki kişilerin oluşturduğu sağ cenah da oluşturuldu, onların da yayınevleri, dergileri, gazeteleri var.

    yani bu 2 saltanattan birine kendini kabul ettirmek için illaki bir siyasi görüşünün olması gerek. olsa bile, bu cuntaların içine girmek de kabul edilmek de zordur, mesela edebiyat piyasasında tanınan bir isim olan eleştirmen semih gümüş, geçende roman yazmış, can yayınlarından kolayca bastırmış. sen can yayınlarına dosya göndersen, ya programımız dolu derler ya da aylarca oyalayıp sonra da uygun bulunmadı diye yazı gönderirler. durum aşağı yukarı böyledir. ister sol, isterse sağ cenaha bir kitap dosyası gönder, genelde editörler, eğer tanıdıkları birinden referansla gelmediyse o dosya, bir kenara atarlar, sonra da şöyle bir bakıp, uygun görülmedi diye sallarlar.

    ha bu çarkın içinden sağ çıkabilen ve kitaplarını yayınlatabilen insanlar olmuyor mu, oluyor. hatta istisna olarak bazen tanınmış bir yazar da olabiliyorlar. buna en büyük örnek orhan pamuk'tur. hiç bu dolambaçlı yollara girmeden sadece milliyet'in roman yarışmasına girmiş ve kazanmıştır. ancak birinci olmasına rağmen kitabını 8 sene yayınlatamamıştır. pes etmemiş, yayınlatmanın bir yolunu -bilemiyorum belki de ailesinin etkisiyle- bulmuş ve sonrasında diğer kitapları gelmiştir, adam etliye sütlüye karışmadan sadece yazmıştır, sonunda nobel edebiyat ödülünü de almıştır. haa arada -sanırım etrafındakilerin tavsiyesiyle- jeneriklik bir iki siyasi laf da etmiştir zoraki, ermeniler, kürtler diye. tabii orhan pamuk'un bu edebiyat cuntasını hiçe sayarak buralara gelmesinde en büyük avantajı, zengin bir aileden gelmesi ve başka bir iş yapmayarak sadece yazabilmesi, hatta bunun için her sabah işe gider gibi gidip yazdığı boğaza karşı bir yazıhane bile tutabilecek finansal güce sahip olmasıdır. bu durumda haliyle herkes için mümkün değildir, o yüzden de ülkede kolay yazar yetişmiyor, yazabilenler de bu edebiyat sultalarını geçip kitabını bastıramıyor...
    0 ...