hiç utanmadan "tamam o zaman sen ver bana tüm paramı geri, ben bozuk olunca sana bırakırım" diye çemkirdiğim bakkal kurnazlığı. istemiyorum ben sakız falan, ver paramı arkadaşım. o para sokaktan mı kazanılıyor lan dandik sakızınla kandıracaksın beni. sana vereceğime o parayı, gider adam gibi gururuyla dilenen dilenciye veririm lan, nitekim yaptığın aynı halttır.
delikanlı bakkallar da vardır mesela, ya da delikanlı esnaflar diyelim. bir tane poaça alırım her sabah pastaneden, bazen çıkarır 50ytl uzatırım. adam şimdi sabahın köründe nerden bulsun o para üstünü. ne desin şimdi? "abime verin ordan bi tepsi su böreği, yarım tepsi karaköy, bozuk yok abi kusura bakma" mı desin? demesin tabii. ne yapar saygılı esnaf, sonra bırakırsın abi der, çok ufak bir küsüratsa aşağı doğru yuvarlar kendisi 10ykr az kazanır ama müşterisini kazanır. uyanık bakkalcılar sizi, yaşasın süper marketler, hiper marketler, çekiyosun visayı, küsür müsür alacak verecek hiçbir şey kalmıyor, mis gibi.