osmanlı döneminde konuşulmuş iki dilin karşılaştırmasıdır.
dedemizin mezar taşını; mektuplarını okuyamıyoruz diye sayıklanan etrak-ı biidrak'ların iyice öğrenmesi gereken karşılaştırmadır ayrıca.
bu etrak-ı biidrak'lara göre ataları şöyle konuşuyordu;
Sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur
Sadıkane belki ol alemde serdar olur
Yar olur ağyar olur serdar olur dildar olur.
yavuz sultan selim'in 500 yıl önce yazdığı bu dörtlüğünün en fazla %10'unu anlayabilirler.
yine aynı dönemde yaşamış bir halk ozanından bir dörtlük verelim;
Şu karşı yaylada, göç katar katar,
Bir güzel sevdası serimde tüter,
Bu ayrılık bana ölümden beter,
Geçti dost kervanı, eyleme beni.
pir sultan abdal'ın 500 yıl önce yazdığı bu dörtlüğün en az %90'ınını anlayabilirler.
osmanlıca: türkçeden bağımsız düşünülebilecek, arap ve fars dillerinin akınına uğrayıp ırzına geçilmiş ve sadece osmanlı aristokratlarının anlayabildiği osmanlı dönemi karma dilidir.
eski türkçe: türkçeden bağımsız düşünülemeyecek , arap ve fars dillerinin akınına çok fazla uğrayamamış ve osmanlı genelinde yerel halk olarak konuşulan türkçedir.
her ikisi de aynı dönemde konuşulmuştur. hangisi sana daha anlamlı geliyorsa gerçek atan onlardır, yani anadolu insanıdır; seni kendinden aşağıda gören anlaması kıt diyen ve ne idüğü belirsiz karma bir dil konuşan hanedan ve çevresi değil.