tek başlarına yaşarken olmayan bir özgüvendir. ta ki yanlarında bir kanka varsa kaplan kesilirler vay halinize...
45 yıldır çözemediğim bir duruşları vardır yaşama karşı. hepsinin hayalinde zengin yakışıklı ve anlayışlı koca tiplemesi olsa bile geneli, şişko, çirkin ve alt-orta gelirli tiplerle birlikte olmalıdır. bunu da şahsi fikrim olarak "erkeklerin kandırma kuvvetine" bağlamaktayım. ama bu kuvvet "kızların kaldırma kuvveti" ile doğru orantılı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. hal böyleyken ahanda zengin koca buldum ama şişko ve göbekli diye düşünen hanım kızımız hayata karşı duruşu arkasında ki güçten aldığı kuvvetle özgüvene dönmesi olasıdır. ancak acı gerçek "hayatım işlerim biraz kötü senin üzerinden bir kredi çekelim mi" cümlesi ile yeknesak olup erkeklere olan güvenin sarsılmasına kadar gitmektedir.
bu olayı yaşayan kadın işte o saatten sonra ne kendine ne çevresine ne de ne yazık ki bir erkeklere olan güveni asla barındırmayacaktır bünyesine..
asıl defekt şudur; be ablacığım kendini bulunmaz hint kumaşı sanıp zengin, yakışıklı, anlayışlı koca istiyorsun tamam. lakin o kriterlerde bu topraklar üzerinde barınan 100 kişiyi geçmez eee senin isteklerinden isteyen daha bir sürü de kız var. eee talep bu kadar çokken neden bu öz güven? de hadi buldun diyelim elinde nasıl tutacaksın, hadi tuttun diyelim evlendikten 6 ay sonra götü başı saldığında ne yapacaksın?
gelin siz güzel güzel hedefinizi ulaşılabilir tutun... özgüven sizi ulaşılmaz değil bilakis ulaşılabilir kılsın... sevgilinizin zengin olmasını umursamayın siz kazandığınız kadarı ile mutlu olun, yakışıklı olması da gerekemez... onda öyle bir güzellik bulun ki sadece sizin için vazgeçilemez olsun ve ne yaparsanız yapın size saygı duyan biri olsun...
işte o zaman gerçek öz güveni yaşamaya başlarsınız. şimdi yaşadığınız sadece tiyatro.