iki farklı senaryo ile yaklaşılması gereken versus ve senaryoların ikisi de olasılık dışıdır.
-ilk senaryo olaya abd, çin ve nato ile birlikte irili ufaklı bir çok ülkenin dahil olacağı durumdur ki çok ayrıntılı analiz edilmesi gerekir. olası savaş durumunda dünya büyük bir çöküntü yaşa ve hiç bir devlet bunu kaldıramaz. süper güç olsa dahi.
-ikinci senaryo biraz metal fırtına havasındadır ve aslında iki ülkenin askeri güçlerinin gerçek kıyasıdır.
şimdi Türkiye son yıllarda askeri harcamalarının büyük çoğunluğunu ar-ge'ye yatırmakta ve iyi yapmaktadır ancak bunun kısa vadede bize hiç bir yararı olmamakta. öncelikle olası nükleer saldırı durumunu yok etmemiz gerek çünkü rusya, türkiye'ye herhangi bir nükleer saldırıda bulunamaz. çevremiz bir çok rus müttefiği ve rusların direkt olarak kullandığı gerek ticari gerek askeri denizler ile çevrili. herhangi bir nükleer saldırı direkt olarak rusya'nın zararınadır. böyle bir saldırı hiç bir zaman için mümkün değil.
ayrıca rusya'nın bize nükleer bomba ile saldırması durumunda, bizde de nükleer silahlar var diyen neo osmanlıcılara kanmayın. o nükleer silahların hiç biri bizim kontrolümüzde değil, nato'nun kontrolünde. bahsettiğimiz ülke de rusya. bugüne kadar patlatılmış en büyük bombayı geliştiren ve bundan korkarak, çalışmalarına son vermiş bir ülke. kim ile aşık atıyorsun sen? (bkz: tsar bombası)
rusya, türkiye'ye herhangi bir kara harekatında bulunmaz, buna gerek de duymaz. rusya'nın sadece saldırı uçaklarının sayısı malesef bizim toplam uçaklarımızın 5 katı büyüklüğünde. s-300, s-400'leri saymayalım adamların ellerinde 10 bin üstü kilometre ötesini vurabilecek binlerce kıtalararası balistik füze mevcut.
rusya olası bir durumda türkiye'nin tüm şehirlerini, askeri birliklerini, fabrikalarını, üretim merkezlerini 1 ay bounca bombalar ve bizi orta çağa geri götürür. ardından da acıyarak kara harekatına girişmez. gerçek ve tek olası senaryo budur.